Geçtiğimiz hafta deplasmanda Galatasaray gibi güçlü bir rakibini yenip şampiyonluk yolunda çok önemli bir avantaj elde eden Beşiktaş, ligde kalabilmek adına son şanslarını kullanan Rizespor önünde zor da olsa yine kazanmayı bildi.
Ülkemizde yabancı futbolcuların cirit attığı ve kaliteli yerli stoper bulabilmenin zor olduğu bu dönemde Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’in stoper mevkiinde ısrarla Atınç Nukan’ı oynatmasını hem Beşiktaş hem de milli takımımız adına doğru bir tercih olarak görüyorum.
Oyuna çok hızlı başlayan, rakibine baskı yapan, top ile çok oynayan ancak ilk 40 dakika gol pozisyonu bulamayan, yakaladığı ilk net pozisyonu da Gökhan Gönül ile gole çeviren taraf Beşiktaş takımı oldu. Siyah-Beyazlılar ikinci yarıda da yine üstün bir oyun ortaya koydular ve bu ligin en iyi takımı olduğunu gösterdiler.
Geçen hafta yönetmiş olduğu Gaziantep-Fenerbahçe maçında başarılı sayılabilecek bir yönetim göstermeyen, Gaziantepli iki oyuncuyu ikinci sarı kartlardan ihraç etmeyen Yaşar Kemal Uğurlu’nun dinlendirilmek yerine MHK tarafından lider Beşiktaş’ın küme düşme hattından kurtulmaya çalışan Rize ile oynadığı bu önemli maça atanmış olması bana göre doğru değildi.
Dün akşamki oyunda ise ufak tefek hataları olsa da Yaşar Kemal Uğurlu’nun genel yönetimini beğendim. Maçın ilk yarısında köşe vurusu sonrasında Rizespor ceza alanı içinde Talisca’nın rakibine takılarak yerde kaldığı pozisyonda penaltıyı gerektirecek bir durum yoktu ve hakemin devam kararı doğruydu. Gökhan Gönül’ün rakibi Recep Niyaz’ı düşürerek umut vadeden bir atağa engel olmasından dolayı gösterdiği sarı kart yerindeydi. Atınç’ın topsuz alanda rakibini sportmenlik dışı bir şekilde tutup düşürmesi nedeniyle bu oyuncuya gösterdiği sarı kart doğruydu.
Hakemin kararını gereksiz yere protesto edip alkışlayan Quaresma’ya çok doğru bir sarı kart gösterdi. Rakibine kontrolsüz bir şekilde kayarak faul yapan Marcelo’ya sarı kart göstermeyerek hata yaptı. Q’ye sportmenlik dışı bir şekilde tutarak düşüren Sadaane’ye göstermiş olduğu sarı kart doğruydu.