Elde ettiği avantajlara bakınca Fenerbahçe için bir keyif maçıydı bu. Yitirse bile yarıştaki havası bozulmazdı. Kadro zenginliği, moral faktör, evinde oynaması... Hemen her özellik Fener’i öne çıkarıyordu.
Beşiktaş’ta durum tersineydi. Yenilmek yalnızca Fenerbahçe ile arayı açmayacak başka rakiplerine karşı da kaybetmiş gibi olacaktı.
Ama kazanmak var ya... Müthiş bir zenginlik yaratacaktı.
Bunu bilerek gerektiği gibi tempolu girdi maça. Topu çabuk kullanmanın özenini gösterdi. F.Bahçe zaten hızlıydı. Ve ortaya soluk kesen müthiş bir çekişme çıktı. Beşiktaş’ın Olcay’la kazandığı parmak ısırtan golü alkışladık önce. Emenike durumu hemen eşitleyince, goller iki tarafa da iştah şurubu gibi geldi. Beşiktaş hem hızlı hem hızı içinde sakindi. Sarı kart sınırında dört adamı vardı. Fener daha gergindi. Meireles’in Veli’nin bacağına nişan alarak basması bunun eseriydi. Kırmızıyı görünce, azalan Fener açığı kapatmanın tempo artışını gösterirken, düşünsel bir rahatlığa giren Beşiktaş biraz durgunlaştı ve bu yeni bir gol yemesine yol açtı. İkinci golü yemesinin nedeni duraksamaktı. Bu da Beşiktaş’ı uyandırdı. Yeniden vites yükseltmesi üç dakikada iki Almeida golü getirdi.
İkinci yarıda durumu kurtarmaya çalışan bir eksik Fenerbahçe sanki fazla oynayan taraftı. Oyunu açarak, kenarları hızla kullanarak, önde basarak durgunlaşan Beşiktaş’ı etkisi altına aldı. Beşiktaş fazla oynamanın ve önde olmanın avantajlarını kullanamadı. Yavaşladı, top kayıpları yaptı. Fizik olarak düştü... İlk yarıdaki kalitesini yitirmesinde en önemli etken, Fernandes, Oğuzhan ve Töre’nin mücadele enerjilerini tüketmelerinin rolü büyüktü. İşte Beşiktaş böyle bir şey. Bir maç içinde bile ısıtıyor da üşütüyor da...
Maçta hakem kararlarının tartışılacak olanları da var. Fener’in sayılmayan iki golü ofsayt ve fauldü. Necip’e çıkan ikinci sarı, onu çeken Caner’e de çıkabilirdi. Necip’i seçip, attı! Emenike’nin Sivok’a kafa atması, sarı değil, kırmızıydı. M.Pektemek’e çarpan topa penaltı verebilirdi... Alves’in 80 ve 81.dakikalarda Oğuzhan’a basması ve Ersan’a dirsek atışı sarı kartları gerektirirdi. Ama bunlar bile maçın tadını kaçırmadı.