Beşiktaş’ın maç öncesindeki kadro yapılaşmasında karşılaşmayı beraberliğe yaslayacak gibi bir düşünceye sahiptik. Ortaya koymuş olduğu futbol, eğer beraberlik adınaysa yazık olurdu. Rahatlalıkla Napoli karşısında kazanan olmalıydı ama zorlandı. İki defa attığı gollerle öne geçti. Takım disiplini adına, takım savunması adına çok olumlu görüntüler verirken, Beşiktaş kalecisi Fabri de çok önemli 4-5 pozisyonda gole izin vermedi. Üstüne üstlük bir de penaltı kurtardı.
Beşiktaş’ın ilk golünde ise Tolgay ile başlayan sonrasında Ricardo Quaresma ile gelişen atak sonucunda Adriano’nun muhteşem golüyle Beşiktaş öne geçen oldu. Napoli’den Mertens’in gollük şutunu ise Fabri mükemmele yakın bir kalecilik görüntüsü vererek önledi. Aboubakar attığı ikinci Beşiktaş golünde ise Napoli’nin yanlış ve hatalı geri pasını iyi değerlendirdi. Napoli ikinci kazandığı penaltıda ise oyuna yeni giren Gabbiadini ile bir kez daha maçı eşitledi. Beşiktaş’ın aleyhine verilen her iki penaltı da Siyah-Beyazlılar’ın bireysel hatalarından kaynaklandı.
Aboubakar’ı beğendim. Quaresma “ehh” işte.. Beşiktaş’ın orta sahada oynayanları ise hepsi birbirinden iyiydi. Aboubakar kafayla üçüncü Beşiktaş golünü kayderken, Siyah-Beyazlılar’ın Napoli karşısında maçı kazanmayı hak ettiğinide gösterdi.
Napoli gibi bir takıma deplasmanda üç gol atıyor isen ortaya koyduğun takım oyunu saha kenarındaki teknik patron Şenol Güneş’in zekasıyla birleştiğinin de kanıtıdır. Oyundan hiç düşmediler. Çok akıllı kontra-atak yaptılar. Sonuç olarak da golleri bulan Beşiktaş oldu.
Eğer bu Beşiktaş böyle akıllı futbol oynamaya devam ederse, golcü ayakları da becerikli şekilde golleri sıralarsa, o zaman alkışlanmaya layık olan taraf elbette Siyah-Beyazlılar’dır.
Maç öncesi Necip’in kadroda yer alıyor olması bazı soruları gündeme getirmiş olsa bile, Beşiktaş’ın kaptanı orta sahada aslanlar gibi savaştı. Atiba ile orta sahanın göbeğini iyi kontrol ederek oyunu mükemmel organize ettiler. Bunlara ilaveten Tolgay’ı es geçmemek lazım.