Yiğit bir babanın oğlu. Hedef tahtasına oturtulmasının baş sebeplerinden biri de bu.
Baba Sadık Albayrak bu ülkenin en sadık ve yiğit dava adamlarından biridir. Dava denildiğinde akla gelen sayılı isimlerden biridir. 80’li yılların başlarından başlayan tanışıklığımız abi-kardeş ilişkisi çerçevesinde sürüyor. Şu an memleketi Trabzon’daki yayla evinde kitaplarıyla bir tür münzevi yaşıyor.
O zor günlerde araştırmacı yazar-gazeteci olarak yaşadıklarına birebir tanık olduğum için biliyorum. O ceberut devlet güvenlik mahkemelerinin önünde az mı bekledik!
Oğul Berat Albayrak babasının izinden giden bir dava adamı. Öyle olmasaydı bugün kendisine düşmanlık edenler tarafından baş tacı edilirdi. Berat Albayrak’ın birikimi ve müktesebatı karşısında saygıyla eğilirlerdi.
Dün babasına düşmanlık edenlerin çocukları bugün o sadık babanın oğluna düşmanlık ediyorlar. Çünkü o babasının oğlu. Sadece babasının oğlu değil bu ülkeden çıkıp bütün bir mazlum dünyanın umudu olan cesur dava adamı Recep Tayyip Erdoğan’ın da damadı. Hem kendi babasına hem kayınbabasına dün kimler hangi gerekçeyle düşmanlık ediyor idiyseler bugün de aynı düşmanlık Berat Albayrak’ın şahsında katmerlenerek devam ediyor.
Konuyla ne ilgisi var diyenlere hatırlatalım: Çok ilgisi var. Çünkü mesele ekonomik değil. Ekonomik göstergeler bir bahane. Sanki dünya ekonomileri çok çok iyi de bir tek Türkiye’ninki kötü. Yok öyle bir şey! Onca ekonomik saldırılara ve teröre karşı Berat Albayrak’ın yönetimindeki ekonomi çökmedi. Tersine başka ülkelerin ekonomileriyle kıyaslandığında iyi durumda. Salgın dönemine rağmen bu böyle. Şimdi birileri Libya’daki, Doğu Akdeniz’deki güçlü askerî ve siyasi varlığımızdan duyduğu rahatsızlığı ekonomi üzerinden göstermeye çalışıyor. Ortada bir sıkıntı yok mu? Var. Lakin bu aşılamayacak bir sıkıntı değil. O sözünü ettiğim sahalarda Türkiye’nin bileğini bükemeyenler döviz üzerinden bükmeye çalışıyorlar. Onların içimizdeki adamları da Berat Albayrak’ı hedef tahtasına oturtarak iki şeyi birden yapmayı amaçlıyorlar: Ak Parti’nin içine yönelik siyasi hamle. Yani kendileri için engel gördükleri güçlü siyasi unsurları tasfiye ederek Erdoğan’ı yalnızlaştırma ve pek tabii başkalarına alan açma. Diğeri de ülke içinde siyasi krizi tetiklemek.
Asıl mesele siyasi hesaplaşmadır. Berat Bakanımızın şahsında asıl kimin siyaseten vurulmak istendiği besbellidir. Bu olay Yüce Divan üzerinden kime ulaşılmak istendiyse bu olay üzerinden de ona ulaşmaktır. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’a.
Ak Parti’yi dizayn etme girişimleri geçmişte nasıl akamete uğratıldıysa bugün de başarısızlığa uğratılacaktır.
Berat Albayrak’ın başarısızlığını dile getirenlere bakın. Kendilerinin ekonominin başında olduğu dönemi hatırlatmamıza gerek yok sanırım. Ülkeyi IMF direktifleriyle yöneten ve Türkiye’yi İMF kapılarında dilenci konumuna düşüren Faik Öztrak gibiler kalkıp tüm saldırılara ve salgın sürecine karşın ülke ekonomisini dimdik ayakta tutan Berat Albayrak’ı istifaya çağırıyorlar.
Erdoğan’ı kim siyaseten tehdit unsuru olarak görüyorsa Berat Albayrak’ı da aynı mahfiller bertaraf edilmesi gereken bir tehdit olarak görüyorlar. Berat Albayrak düşmanlığının arkasındaki siyaseti görmeyenlerin aklına şaşarım. Sadece Türk lirası karşısında değer kazanan döviz göstergeleri üzerinden başarısız bir ekonomi yönetimi olduğunu söyleyenler art niyetli o çevrelerin etkisinde kalanlardır.
Kendi genel başkanları girdiği her seçimde yenilmiş olanların başarısızlık üzerinden istifa çağrısında bulunmaları ne yaman çelişkidir!
Önce kendi genel başkanlarını değiştirsinler de öyle konuşacak yüz bulsunlar kendilerinde.
Ekonominin patronu oldukları dönemdeki utanç verici başarısızlıklarının hesabını versinler de öyle konuşsunlar o müflis siyaset tüccarları.
Dün hedef tahtasına oturttukları Babacan’a bugün övgüler yağdıranların, dün “Çankaya’nın noteri!” diye aşağıladıkları Gül ile her türlü aşağılamaya muhatap kıldıkları Davutoğlu’nu bugün baş tacı edenlerin Berat Albayrak düşmanlığında pik yapmaları nasıl bir siyasi hesabın içinde olduklarını gösteriyor.
Surda nasıl bir siyasi gedik açmak istediklerinin farkındayız elbet.
Dışarıdan ağababaları ekonomiyi çökertecek saldırılar düzenliyorlar, içeride de kendileri bu bahane üzerinden hem Ak Parti’nin içine hamle yapıyorlar hem de siyasi bir istikrarsızlık oluşturmak istiyorlar ki Türkiye Libya ve Doğu Akdeniz’de boyun eğsin.
İçimizden birileri de saflıkla “Ama ekonomik göstergeler!” diyor.
Asıl büyük oyunun farkında olmak lazım.
Berat Albayrak’ı yedirmeyiz dememizin anlamı bu.
Berat Albayrak’ın yanındayız demenin asıl kimin karşısında olduğumuzu bilmeyen gafiller şahısçılık yaptığımızı sanmaya devam etsinler.