Kılıçdaroğulları'ndan Kemal Bey pek bir sinirliydi o gün. Yardımcısı bu sinirin, bu öfkenin nedenini anlayamamıştı bir türlü.
"Niye bu kadar sinirlendiniz efendim?"
"Nasıl sinirlenmem birader! Bana zırva adayı olacak diyorlar. Ben ne kadar yumuşak, sevgican, akıllı, kültürlü bir adamım... Değil mi?"
"Sevecen efendim... Sevgican değil."
"Hah işte sen de söylüyorsun...Hem daha ortada fol yok köpek yok.."
"Yumurta efendim..."
"Ne? Ha... Ortada yumurta yok köpek yok..."
Yardımcısı hiç sesini çıkartmadı, sadece tövbe tövbe gibilerinden başını sallamakla yetindi. Evde ekmek bekleyen eşiyle üç çocuğu olmasa çoktan istifayı basıp gitmişti ya..Burası Kel Hasan'ın Tiyatrosuyla Hisseli Harikalar Kumpanyasına dönmüşü!!
"Efendim sizin için ZİRVE adayı diyorlar. Zırva değil.."
"Ne?? O ne demek?"
"Efendim Millet İttifakını oluşturan partilerin tek adayı olacaksınız ya..onun için zirve diyorlar. Yani tepe adayı.."
"Tepe mi? Ben öyle yükseğe falan tırmanamam... Başım döner... Midem bulanır... Düşerim... Bayılırım..."
"Efendim.. Ööööfff.. Yani ö-hö ö-hö.. Üşütmüşüm de.."
"Bana doğru öksürme!!"
"Olur efendim. Öksürmem."
"Bana bak... Ben şeyi yenebilir miyim? Onların adayını..."
"Tayyip Beyi mi?"
"Hah işte onu..."
"Valla bilmem ki... Yani..."
"Geveleyip durma lafı... Doğruyu söyle ama."
"Peki... Hayır efendim yenemezsiniz."
"Hah! Ben de böyle düşünüyorum. Ama laf aramızda! Kimseye söyleme..."
"Söylemem... "
"Şimdiii... Mazeret düşünmeye başla... Aday maday olmam ben... Olamam... Yenildiğim gün beni partinin kapısına koyarlar!! Düşün hadi düşün... Öyle bön bön bakma bana... Ortada yumurta yok köpek yok... Adamlar bizi ZIRVA adayı yapacaklar!!!!"