Lice’de iki ineğini kendilerine sermaye yapıp sütünü, çıkan yağını satarak çocuklarını okutmaya çalışan ve geçimlerini sağlayan bir Anne veBaba…
Baba, Erol Bökçün 40 yaşında ve 1990 da kardeşi 17 yaşındayken faili meçhul bir cinayete kurban gitmiş olağanüstü hal bölgesinde büyümüş birisi..!
Anne, Aysel Bökçün 38 yaşında, Lice’de doğmuş, köyünden çatışmadan kaçmak için şehre göç eden bir ailenin kızı… Yıllar önce Anne ve Babası, kendilerini güvenlik güçlerindeniz diye tanıtan kimliksiz şahıslar tarafından gözaltına alınarak götürülmüş, sonra akıbetleri meçhul..! Anne ve Babasından o gün bugün haber yok, bir rivayete göre de teröristler tarafından öldürülmüş… Ne cesetleri var mezarda, ne de hayatta bir izleri, kayıp..! İki abisinden birisini çatışmada kaybetmiş biri de ağır yaralı yakalanıp ömür boyu ceza almış, hapiste..! Altı kardeşi Avrupa’da mülteci olarak yaşıyor… Kayınbiraderi de faili meçhul bir cinayete kurban gitmiş…
Acıyla harman olarak bu günlere gelen ve üç çocuğu olan bu aile kardeşlik projesiyle tam yüzlerin gülmeye başladığı ve umutların hayata geçtiği bir zamanda evlatlarından 15 yaşında olan Sinan 23 Nisan çocuk bayramında kaçırılıyor. Ve dayanamıyor, patlıyor ana yüreği..!
Ülkedeki kardeşlik havasının daha da kök salmasını, yıllardır haber alamadığı anne-babasına kavuşmayı beklerken, Avrupa’da mülteci olarak yıllardır yaşayan 6 kardeşine kavuşmayı tam hayal ederken, BDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve MEGAM-DER isimli, belli ki çeşitli vesilelerle dağa kurbanlık çocuk toplayan derneğin organizasyonu ile birlikte pikniğe gidiyoruz diye kaçırılan çocuğundan günlerdir haber alamayan Aysel anne isyan ediyor, artık yeter diyerek yüreği ile meydana çıkıyor, tek başına..!
BDP’nin Diyarbekir Belediye başkanı Gülten KIŞANAK gidiyor, diyor ki; biz seni Diyarbekir’liye hizmet et diye seçtik çocuklarımızı bizden çalasın diye değil..!
Aysel anne, çocuğun “kendi iradesiyle gitmiş” diyen BDP Diyarbekir İl başkanı Zübeyde Zümrüt’e diyor ki; beni oyalama, bana hemen çocuğumu ver..!
Ana yüreğinin iradesi bütün iradeleri alt ediyor, 10 gün kaçırılan Sinan’ı tekrar anasının koynuna bıraktırıyor..!
Ana yüreğinin gücü Milli İrade demektir..! Milli irade ülke yönetiminde hakim oluncakardeşlik olur..!
Çocukları kurban edilmek üzere, aldatılmış kaçırılmış olan anaların iradesiyle ülkeyi yöneten iradenin karşısında hiçbir güç tutunamaz..!
Haykırsın hep bir ağızdan yürekleri dağlanan yiğit Anlar, hep birlikte sokaklara çıkıp verin çocuklarımızı diye zalim çocuk tüccarların yüzlerine taleplerini şamar gibi patlatsınlar..!
Kanı kaynayan gençler üzerinden yalandan kabadayılık yaparak yıllardır Türk çocuklarını kardeşlerine hedef yaptıran Türkçülere, dağda, bayırda, mağaralarda Kürt çocuklarını heder eden uluslararası vampir örgütlere siper yaparak kardeş kurşunuyla öldürten Kürtçülere son öldürücü darbeyi ana yürekleri vurmaktadır..!
Son yıllarda ülke yönetimine hâkim olan merhamet anlayışı ile merhamet dolu ana yüreklerinin daha fazla buluşması ve birlikte hareket etmesi tesis edilen kardeşlik ortamının kalıcılığını sağlayacaktır..!
Arapçılık-Türkçülük fitnesiyle koskoca Ortadoğu’yu, koskoca Devleti perişan ettik. 100 yıldır ne Araplarda huzur var ne bizde..!
Yüz Yıldır sadece kanımızı değil kaynaklarımızı da emiyor emperyalist devletler..! Birbirimizi yiyoruz hala..! Ortadoğu ve halklarının acınacak hali ortada, yaşanan onursuzluklar, satılmışlıklar, parçalanmış aileler, özünden koparılmış adeta köleleştirilmiş insanların sefaletleri ortada, kendi yurdunda parya olarak sürülen hayatlar ortada..!
Ve ortada umut olarak dimdik ayakta durmaya çalışan Milletimiz..! Artık daha da parçalanmaya tahammülümüz yok, aksine acilen toparlanmaya ihtiyacımız var..!
Şimdi, Ulusalcılar, Kürtçüler ve Türkçülerin bütün engellemelerine rağmen kardeşlik projesinin bereketine şahit oluyoruz..!
Milletimizin Kürt analarının dualarla ve feryatlarla uluslararası çocuk tüccarlarına vurduğu şamarın etkilerine şahit oluyoruz..!
Aysel anaların geri getirttiği Sinan’lar yeniden büyük medeniyetimizin mimarları olacak..!