Galatasaray-Fenerbahçe maçını canım sıkılarak izliyorum, çünkü her iki takımın da oynadığı futbolün düzeyi çok kötü.
Maçın son dakikalarına giriyoruz, Sneijder’in iki şahane golü geliyor.
Koyu bir fenerbahçeli olarak bu goller karşısında üzülmem lazım.
Ama öyle olmuyor, Sneijder golleri atıyor, ben evde oley diye bağırıyorum.
Niye mi?
Bu mağlubiyetler, bu başarısızlıklar, çok standart teknik direktör tercihleri yapan, Galatasaray Sneijder’i, Drogba’yı transfer ederken Fenerbahçe’yi Emenike, Webo tercihlerine mecbur bırakan yönetimin sonu olabilir diye çılgınlar gibi seviniyorum.
Fenerbahçe formasını hiç haketmeyen, Özcan’ın, Yavuz’un, Datcu’nun, Rüştü’nün formasının nasıl emenat edildiği belirsiz bir kalecinin aciz durumlara düşüşü de doğrusu hoşuma gidiyor. Tüm bunlar Fener’in daha iyi günler görmesi için yönetimin gitmesi doğru, gerçek fenerbahçeli talebimin sonucu.
Ama yine de sevimsiz, hatta çok ayıp. Eskiden Fenerbahçe Galatasaray’dan gol yediği zaman kahrolan birini bu durumlara düşürenler utansın.
Fener’in attığı golden (!) sonra “bu golün verilmesi hiç hoş olmadı” diyemeyen bir Fenerbahçe yönetimi mutlaka, mümkünse bugün istifa etmeli.
Milli Takım İzlanda’dan, nüfusu Şişli ilçemiz kadar, üç yediği zaman da, sevindim demeyeyim ama pek de üzülmedim. Bu mağlubiyetten sonra Terim gider diye düşündüm, bu nedenden de, her şerde bir hayır vardır dedim.
Bu da çok ayıp, biliyorum.
Ama, görünen o ki, ne Fenerbahçe yönetiminin ne de Fatih Terim’in kımıldamaya niyetleri yok.
Ne yalan söyleyeyim, Aziz Yıldırım’sız, Fatih Terim’siz bir Türkiye futbolunun hayali içindeyim.
Sayın Yıldırım, Sayın Terim, Fenerbahçe camiası, TFF yetkilileri, lütfen beni bu ayıptan, Fenerbahçe’nin, Milli Takım’ın yenilgisine üzülmeme ayıbından kurtarın.