Çocuklarım, kendimi onların yaşındayken hatırlayabildiğim çağlara erişti. Kerem 10 yaşında, Elvan ise 7. Bu aralar sık sık, ben o yaşlardayken neleri yapabiliyordum, benden neler bekleniyordu ve ne istiyordum diye düşünüyorum. Onlardan bir şeyi getirmelerini istediğimde hemen yapmadıklarında ya da Kerem market alışverişinde yumurta yerine sucuk alınca (evet birbiriyle pek ilgili) içimde bir şeyler yükseliyor. Niye bu kadar unutkan olduğunu düşünüyorum, eğer zaten birazcık da sinirliysem o an söylenip duruyorum. Geçenlerde yine böyle bir şey olunca, zihnim bana şahane bir hatırlatma yaptı. Sanırım Kerem yaşlarındaydım, annem beni bakkala ekmek almaya göndermişti ve öğle yemeği için sofra hazırdı. Ben ekmekleri aldım, dönerken baktım ki arkadaşlarım ip atlıyor. Poşeti bırakıp ben de katıldım oyunlarına. Babamın (evde olduğuna göre demek ki bir hafta sonuymuş) sokağın köşesinden dönüşü hala gözümün önünde. Önce geç kaldığım için endişeden, sonra da beni oynarken görünce öfkeden kızaran yüzünü hatırlıyorum. Sakinleşti, elimden tutup eve götürdü. Şimdi Kerem ya da Elvan bir şeyi unutunca, kendi çocukluğum hatırlatıyor bana durmam gereken yeri.
KENDİ BAŞIMAYDIM
Sonra, ben o yaşlardayken işlerimi kendim yapıyordum. Kırtasiyeden bir şey mi almam gerekiyor? Kendim gidiyordum. Sanırım hareket alanım daha fazlaydı. Sokakta oyun oynama konusuna hiç girmiyorum bile. Ha bir de, ufaktan yemek yapmaya başlamıştım. Annem elişi öğretiyordu.
Kerem ile Elvan sabah odalarını, yataklarını topluyor. Dağınıklık anlayışımız arasında dağlar kadar fark olsa da en azından bu konuda üstlerine düşeni yapıyorlar. Ama mesela ateşi kullanmıyorlar, ocak ya da çakmak yakmıyorlar. Bende bir nasıl desem, güvensizlik değil de endişe durumuna yol açıyor, ateş konusu... Oysa kendi güvenliklerini sağlamak için öğrenmek zorunda oldukları temel konulardan biri bu... Anladım ki beklentimle orantılı olarak özerklik tanımıyorum onlara. Benim de çalışmam gereken ders bu demek ki son günlerde... Başlığa gelince çocuklara söylememek için özellikle çaba sarf ettiğim cümlelerin başında geliyor “Ben sizin yaşınızdayken!”. Zira ne onlar ben, ne de yaşları benimki gibi!
ANNENİN AJANDASI
Mülteci çocuklar için atölye
Atölyeye Çamur, çocukların kerpiçten büyük boyutlu heykeller yaptıkları bir atölye çalışması. Bugün Maslak Uniq Istanbul’da yer alan Xtrem Aventures’de düzenlenen atölyede mülteci çocuklar dünyanın en eski yapı malzemesi kerpici ve yapım tekniklerini öğreniyor, kerpiçten heykeller inşa ediyor. Etkinlik ücreti 35 lira.
Alışveriş yapana çanta 10 lira
Soo be mağazalarından eylül ayında yapılacak 100 TL’lik alışverişte, birbirinden renkli okul çantaları, 10 TL’ye çocukların oluyor. Mağazada tekstilden aksesuar ve oyuncaklara kadar farklı temalara sahip koleksiyonlar var.