Medya 21. yüzyılın en önemli mecrası. Her türlü algı oradan yapılıyor. Psikolojik harbin en yoğun yaşandığı yer. Medyayı silah ve tehdit aracı olarak kullananların geldikleri durum ortada. Algının alasını yapanların bugünkü tavırları da herkesi güldürüyor.
Aydın Doğan medya patronluğunun her döneminde mutlaka birilerini sindirdi, bastırdı. Yeni Şafak’ın patronları Ahmet Albayrak ve Nuri Albayrak, Aydın Doğan’ın kendilerini nasıl tehdit ettiklerini ahaber’de uzun uzun anlattılar. “Ben patronlarla uğraşırım” lafı tarihteki yerini aldı. Gerçi Aydın Doğan patronlarla değil yazarlarla da uğraşıyor. Mustafa Sönmez’in “Filler ve Çimenler” kitabı Aydın Doğan’ın sindirme yöntemlerini ustaca anlatıyor. Herkese öneririm. Doğan, sindiremediği herkese yazdığı mektuplarla etki etmeye çalışıyor. Hakkını teslim edelim bizim tarafta köle haline getirdiği yazar sayısı hiç de az değil. Bazılarını yanında çalıştırarak bazılarını da çalıştırmadan kendine bağladı.
Ahmet Hakan’a yapılan saldırı sonrası Doğan Medyası bütün adamalarıyla üstüme çullanıyorlar. O saldırının altında benim olmadığımı bal gibi biliyorlar. Ahmet Hakan’a yapılan saldırının dört faili bulundu. Arkalarında biri var mı yok mu ben de takipçisiyim. O dört saldırgan kimlerle bağlantılı hepsi bulunmak zorunda. Buradan ilan ediyorum, ben de bu işi sonuna kadar takip edeceğim.
Dedim ya, Aydın Doğan ve adamları bu saldırının arkasında benim olmadığımı elbette biliyor ama dert başka. Beni her gün hedef gösteriyorlar. Çünkü kimse inanmasa da sürekli yazdığım Samsonite bavul olayı Aydın Doğan’ın bütün uykularını kaçırıyor. Gece olduğunda Aydın Doğan’ın aklına hep bu olay geliyor. Ne yaparım ederim de bu olayın üstünü örterim diye kara kara düşünüyor.
Beni sindirdiğin, korkuttuğun diğer adamlara benzetirsen hayatının hatasını yaparsın Aydın Doğan. Sindiremediğin için bütün adamlarına talimat verip üstüme salıyorsun. Güneş balçıkla sıvanmaz Aydın Bey. Her şey ortada. Senin ve adamlarınla mücadelede geri adım atan senin gibi olsun.
Gazete ve televizyonların terör örgütlerinin sesi gibi. Böyle deyince de kızın Vuslat Doğan Sabancı gibi panik yapma. “PKK terör örgütü değildir”diyenler senin elemanların. HDP güzellemesi yapanlar senin çalışanların. Dün sabah Cumhurbaşkanımız saat tam 11’de konuşurken bunu yayınlamayan tek haber kanalı CNN Türk’tü. Tam o esnada senin kanalın HDP’nin PR’ını yapmakla meşguldü. Öyle ya, bu ülke için şehit olan asker, polis ve vatandaşlarımızın sizin için kıymet-i harbiyesi yok. Onlar sizler için ölen ikincil zaiyatlar.
Ben üç yıldır başta FETÖ olmak üzere devlete ve millete düşman olan her terör örgütünü yazıyorum. Terör örgütlerine yardım ve yataklık edenleri de ifşa ediyorum. Senin kanal ve televizyonlarında çalışan elemanların “PKK terör örgütü değildir”, “Saldırı demeyelim”, “Devlet yapmıştır” demeye devam etsin. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı sizin teröre yardım ettiğiniz konusunda bir soruşturma yürütüyor. Terör örgütlerine yardım ve yataklık ağır suçtur Aydın Bey.
Bu hayatta hep yırttın Aydın Doğan. Yaptıkların hep yanına kâr kaldı. 28 Şubat’ta darbeye destekten bile paçayı kurtardın. Başınız sıkıştı mı AB, ABD, büyükelçiler, medya örgütleri devreye giriyor. Ah şu Batı, darbeye verdiğiniz destekleri, AK Parti kapatma davasındaki rolünüzü, siyasette geçmişteki alengirli işlerinizi bir bilse. Aslında biliyor da işine gelmiyor. Unutma Aydın Bey, herkesin yaptıkları er ya da geç önüne gelir.
NOT: Evet, son iki yazımda yazdığım notu son kez ekliyorum buraya. Sayın Cumhurbaşkanımıza yalancı diyen Aydın Doğan hakkında Yeni Şafak gibi güzide ve saygın bir gazetenin Ankara temsilcisi olan Abdulkadir Selvi ne diyor? Kariyerini Erdoğan’a borçlu olan Akif Beki Cumhurbaşkanımıza ikidir yalancı diyen Aydın Doğan hakkında bir yorumu olacak m? Ve tabii Mustafa Karaalioğlu Cumhurbaşkanımız hakkında “400 vekil vermediğiniz için Dağlıca oldu” yalanını haber yapan ve Tayyip Erdoğan’a yalancı diyen Hürriyet’in patronu Aydın Doğan hakkında bir iki çift laf edecek misiniz?