Büyükanıt; “Hepsi silah arkadaşlarım. İlker Paşa’yla yıllarca beraber çalıştık. Bırakın cezayı, suçlamaları da içime sindiremiyorum...”
Bu mu sindiremediğin?... Bir şeycikler olmaz, merak etme!...
Biz neleri sindiremedik bir bilsen paşa!...
1960’da başbakan ve iki bakanı asıldı, sindiremedik!...
1971’de muhtırayla seçimsiz, sandıksız teknokrat hükümeti kuruldu, sindiremedik!...
1980’de yüzbinlerce kişi gözaltına alındı, yargılandı... Hapishanede işkenceler, sorguda intihar edenler oldu.. Bir sağdan, bir soldan idam edilenler.., Hiçbirini sindiremedik!...
28 Şubat’ta irtica hortladı teranesiyle halkın iradesi gasbedildi, ekonomi, insan onuru, ülke itibarı yerlerde süründü, sindiremedik!...
Sonra sen paşa!..
‘Kodu mu oturtan paşa’ydın...’Özde’ dedin, ‘sözde’ dedin, bir tırsak bir bildiri ile hükümeti sindirmek istedin.., sindiremedik!...
Senin ‘tanırım iyi komutandır’ dediğin Başbuğ’u da sindiremedik... ( Bombacı için ‘tanırım iyi çocuktur’ dediğinde de sindirememiştik!...)
Hükümet hakkında kara propaganda yapmak için Genel Kurmay Karargâhı’nda kurulan internet sitelerini sindiremedik!...
Adı “İrtica ile mücadele eylem planı” olan ‘halka ihanet projesi’nin belgesine ‘kağıt parçası’ dedi, sindiremedik!...
Lav silahını bize ‘boru’ diye kakaladı, sindiremedik...
Savaş gemisinde basın toplantısı düzenleyip tehdit etti, sindiremedik!...
“TSK’ya karşı asimetrik psikolojik harekat var” derken parmağını sallayıp “simetrik fizyolojik hareket” çekti, sindiremedik!...
“İzin vermeseydim Kozmik Oda’ya nah girerlerdi..” dedi, sindiremedik!...
Dolayısıyla, “İlker Paşa’yla yıllarca beraber çalıştık. Bırakın cezayı, suçlamaları da içime sindiremiyorum...” demeni sindiremedim paşa!...
O yüzden bu yazıyı yazdım...
Şimdi sindir sindirebilirsen!...