Olay tüm dünyada olumsuz karşılanırken ve yeri belli iken failin kim olduğu ve bunu niçin yaptığı konusunda belirsizlik devam ediyor. Suriye’de kullanılan kimyasal silahlar herkes tarafından olumsuz karşılanırken neden masum insanların öldürüldüğü ve bunu kimin hangi amaçla yaptığı bilinmiyor. Dünyada silah teknolojisi bakımından ön sırada olan ABD de belirsizliği çözmüş değil. Aynı sıradaki Rusya da kimin yaptığından habersiz görünüyor. Türkiye burada olan her olaydan etkileneceğini bildiği halde belirsizlik içinde. Ayrıca bu olayla birlikte ülkemizde provokasyonlar başladı ve kesilen bir ağaç için bile eylem yapılacağı anlaşıldı. Ayrıca kimyasal silah karşısında bölgeye bir müdahale olursa ne yapacağımız belli değil. Bu konuda iki faktör var. Birisi hükümetin alacağı karar ne olacak, ikincisi muhalefetin alınan karara tepkisi ne olacak. Bu konuda bir ön yargıya varılabilir ve hükümetin alacağı karar ne olursa olsun bunun sadece yanlış olduğu söylenmekle yetinilmeyecek bunun ülke aleyhine alınmış bir karar olduğu söylenecektir.
***
Bir olay karşısında alınan karar ne olursa olsun ya iyi karşılanır ya da bu bir husumet yaratır. Olay aynıdır ve herkes kendi çıkarına göre buna anlam verir. Ayrıca bu eylemi yapanların hedefi Suriye ile sınırlı değildir. Çünkü bu olayın sonucu herkes için olumsuzluktur. Öyleyse asıl hedef bunu aşar ve belki de sınır dışına taşar. Türkiye’nin bu olayı doğru değerlendirmesi ve eğer olaya bizi de dahil etmek isterlerse doğru bir tavır sergilenmesi gerekir.
Bir çatışma içine girecekseniz ilk yapacağınız şey kiminle birlikte olacağınızı belirlemektir. Dünyadaki güçlerin kendi çıkarları vardır ve buna göre davranırlar. Bize en yakın olanla birlikte hareket etmeliyiz ya da ortak çıkarlarımızı karşı tarafın öngördüğünden daha fazla gerçekleştirecek tavır sergilemeliyiz.
Günümüzde dünyayı en çok tedirgin edecek olay ABD-Rusya kavgasıdır ama bunun sonuçlarını hesap etmeden iki güç tahrik etmektedir. Avrupa ve Çin için bu iki gücün zayıflatılması gerekir. Bunun için en iyi metod ikisini birbirine düşman yapmaktır. Eğer ABD Suriye’ye müdahale etseydi bu amaca ulaşılacaktı. Bir yanda ABD askeri gücü diğer yanda Rusya’nın oluşturduğu güç çatışacaktı. Kimin önde olacağının önemi yoktu ama birbirine hasım olacak ve Avrupa ile Çin onların ortakları olma şansına kavuşacaktı. Ancak bugüne kadar ne Obama ne de Putin birbirine zıt politika içine girmediler. Bu olayı yapanlar belki de senaryoya yeni bir parça koyacak ve olayı daha da genişletecekler, bunun Türkiye’nin dahil olduğu bir senaryo olması muhtemeldir. Bu nedenle ülkemiz önüne açılan halı yerine kendi öngördüğü taş yoldan ilerlemelidir. Bunun zorluğunu anlıyorum. Muhalefet partilerinden biri izlenen politika ne olursa olsun bunun yanlış olduğunu söyleyecektir. Onların muhalefeti kolaydır, iktidarın her cümlesinin zıddı kullanılır elbet. Ya da diğeri soydaşlarımızın harcandığını söyler. Eğer dünyadaki değişim önemli sayılıyorsa ülkemizin bu değişimdeki rolü ciddiye alınmalı ve çözüme akılla ulaşılmalıdır.