Bizim için Avrupa Futbol Şampiyonası defteri kapandı.
Bunun üzerine birçok şey söylenebilir. Eleştirenler de olacaktır, muhakkak. Ama şu dikkatinizi çekti mi bilmiyorum? Milli takımın kazanması için duyulan heyecan, Türkiye'nin sınırlarının ne kadar geniş olduğunu da gösterdi bize. Statların taraftarımızla dolmasından fazlasını kastediyorum...
"Türkiye, Türkiye'den büyüktür"
Sanırım TRT spikerinin "85 milyon ayakta" sözünü, Balkanlardan Ortadoğu'ya; Orta Asya'dan Afrika'ya kadar olan sahayı da gözeterek "yeniden" kurması gerekiyor...
Millet olmak, aynı duyguyu paylaşmaktır.
Heyecanımıza ortak olan veya heyecanını hissettiğimiz herkes kardeşimizdir... Bu süreçte "Türkiye, Türkiye'den büyüktür" sözünü bir kez daha idrak ettik.
Tebrikler Bizim Çocuklar, Teşekkürler Milli Takım!
İBB kararı emsal olabilir!
Geçtiğimiz günlerde TİHEK tarafından verilen bir karar, belediyelerde toplu işçi çıkarma konusuna emsal teşkil edecek nitelikte. Kurul, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde çalışan personelin haksız nedenlerle işten çıkarılmak suretiyle çalışma hakkının ve varsayılan temelde ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkin resen inceleme başlatmıştı. Soruşturma sonuçlandı. İBB'nin yaptığı savunma yeterli bulunmadı. İBB'nin toplu işten çıkarmalarında siyasal saikle "ayrımcılık" yapıldığına karar verildi (KK 24/482).
"Siyasi ayrımcılık"
Karar, belediyelerdeki değişim sonrası hep okuduğumuz bir duruma ilişkin... Burada örnek İBB olsa da bunu birçok belediyede görüyoruz maalesef. TİHEK kararında "...oldukça geniş bir hareket alanına sahip olan belediye yönetimlerinin kendi siyasal görüşünü paylaştığı veya paylaştığını düşündüğü kişilerin istihdamına yönelmesi, felsefi ve siyasi görüş temelinde eşitsiz muamelenin oluşmasına sebebiyet vermektedir ... mahalli idarelerde meydana gelen iktidar değişikliklerinde yeni gelen yönetimin önceki dönemin istihdam ederek işe aldığı kişilerin hepsinin kendi siyasal partisinin düşüncesinden farklı felsefi ve siyasi görüşe sahip olduğu önyargısıyla hareket etmesi ... varsayılan temelde ayrımcılık olgusunun" varlığına işaret ettiğini belirtiyor...
Memurlar da başvurabilir
Karar 2019 sonrasındaki işten çıkarmalara dair... Kararda "işçilerden" bahsediliyor ama bu karar bir yönüyle Belediyeye yıllarını vermiş memurlar için de önemli. Bir memur grubunun veya üst yönetimdekilerin de "toplu biçimde görevden alınması" halinde siyasi bir yaklaşımla ayrımcılık yapıldığını gündeme getirmeleri mümkün olabilir.
Dokuzuncu yargı paketinde ne var?
Dokuzunca Yargı Paketi, TBMM gündemine geldi. Beklenenin aksine bir af veya infaz düzenlemesi içermiyor paket. Pakette şu başlıklar yer alıyor: * Hukuk Mesleğine Giriş Sınavında soru sayısı ve kapsam genişliyor * Hakaret suçu ön ödeme kapsamına alınıyor, * 20 yıllık hukukçular, doğrudan arabulucu oluyor... * Hakimlik mülakatına çağrılacak yazılı sınavda başarılı olan aday sayısı iki katından bir katına iniyor. *Hakimlik sınavında konu kapsamı genişliyor. * Yediemin otoparklarında bulunan metruk araçların satışı kolaylaşıyor. *Kadının kocasının soyadı ile beraber kendi soy ismini kullanmasına dair husus yeniden düzenleniyor. *Anneye de çocuk ile baba arasında "soy bağının reddi davası açma hakkı" düzenleniyor.
Merih'e verilen cezada tüm hukuki süreci tüketmek gerekiyor...
Futbol ile başladık, futbolla bitirelim. Merih'e verilen cezanın açıkça hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. Bunun iki sebebi var. Birincisi futbolcunun kastı asla "siyasi" değildi. İkincisi ise "daha ağır davranışları" görmezden gelen UEFA, Merih olayını mercek altına aldı. Karar hukuka uygun olmadığı gibi itiraz da mümkün değil. Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) itiraz yolu cezanın niteliği gereği kapalı. Cezada erteleme de yapılmadı.
Peki ne yapabiliriz? CAS'a başvuru hakkı kapalı ancak İsviçre Federal Mahkemesine ve sonrasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapılmalı. İşin ucunu bırakmamak gerekiyor, umarım TFF bunu unutmaz...