Yerel seçimlere 6 ay gibi kısa bir süre kalmasıyla parti merkezlerinde hareketlilik arttı. Dostun da düşmanın da gözü Ak Parti’de. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifâdesiyle söylersek, Ak Parti’nin rakibi Ak Parti!
Muhalefetin umudu, ekonomik saldırıyla bozulan dengeler sebebiyle halkın Ak Parti’ye sandıkta ceza kesmesi. Belediye seçimlerinde Ak Parti’nin oy kaybedeceğini düşünen muhalefet bunun neticesinde Cumhurbaşkanlığı seçimini tekrarlatmanın derdinde; bu dert sadece muhalefetin değil tabiî ki! “Tekrarlanınca ne olacak, CHP mi iktidara gelecek” diye sorarsanız ben de derim ki, “Bütün dileğimiz, yerel seçimin yeni bir iktidar ufku açması.” şeklinde şimdiden yazanlara sorun derim! “Yerel seçim, salt yerel seçim değildir!” diye başlık atıp kitlelerini motive etmeye çalışan CHP’li ‘tarafsız’ yazarlar, “Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel” havasındalar.
CHP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu üzere yerel seçimde de tüm şer birleşenlerinin altında toplanacağı bir şemsiye olacak mı? Her ne kadar CHP’den, "CHP olarak bizim iddiamız var, biz diyoruz ki 'Belediyeciliği biz biliriz.' Bu nedenle biz bu seçimlere, tabanda mutabakatı sağlayacak, bundan önceki seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisine, MHP'ye, diğer partilere de oy vermiş seçmenlerin de oyunu alabilecek, halkın belediye başkanlarıyla çıkacağız. Gündemimizde kesinlikle ittifak yok" açıklaması gelse de, Ak Parti yerel seçimlere kadar ekonomik saldırıyı da atlatırsa CHP ve şer birleşenleri “yeni bir iktidar ufku açmak” adına ittifak yapmak zorunda kalacaklar; emir demiri keser!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son dönemdeki mert duruşunu devam ettiriyor. Son dakikaları beklemeden duruşunu net olarak ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi yerel seçimlerde de Ak Parti’yle ittifak içinde olacaklarını açıkladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı çıkarmayacaklarını söyledi.
CHP’li belediyelerin dün de bugün de hiçbir şey yapmadıkları bilinir. Çöp patlaması neticesinde 39 kişinin öldüğü, aylarca suların akmadığı, toplu taşımanın iflas ettiği günlerden bahsediyorum. Şimdi de pek değişen bir şey yok. İşte kokudan durulamayacak hale gelen İzmir…
Buraya kadar çıkan tablodan da görülüyor ki, Ak Parti’nin rakibi Ak Parti; belediyecilikte çıtayı çok yükseğe çıkardı. Lâkin bunun yanında geçen zamanla birlikte kanıksama, istismar, şımarma gibi baş gösteren zaaflar Ak Parti’yi yıpratıyor. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkanlarına hitaben geçen ay söylediklerinden anlaşılıyor ki mezkûr şikâyetler kendisine de ulaşmış: “Belediyecilikte rakiplerimizle değil, kendimizle yarışıyoruz. Önümüzdeki seçimde çıtayı yükseltiyoruz. Buna uygun projeler geliştirmemiz, ekipleri oluşturmamız gerekiyor. Mektep belediyeler. Belediyecilikten Türkiye'nin yönetimine giden yolun doğru bir yol olduğunu sayısız tecrübe ile gördük. Millete hizmet etmenin sadece yol yapmak değil gönülleri de yapmaktan geçtiğini yaşayarak gördük. Belediyelerimiz hakkında ne ufak bir spekülasyona fırsat vermeyecek şekilde çalışmalarımızı yürütmemiz lazım. Bütün dedikoduları silbaştan yapmayacak gibi bugünkü toplantıyla miladi adımın atılması gerektiğini ifade ediyorum. Bütün dedikoduların ortadan kalkması için belediye başkanlarımıza, il genel meclisi üyelerimize çok büyük görevler düşüyor. Hiçbirimizin hesabi düşünmeye hakkı yok.”
İnşaallah Cumhurbaşkanı’nın ikâz ettiği hususlarda herkes birbirini işaret etmek yerine kendi nefsini hedefe koyar. Aksi hâlde Ak Parti’yi sıkıntılı günler bekliyor.