Hollywood’un aksiyon kahramanlarına yeni bir isim katıldı. Psikolog dedektif Alex Cross’un maceraları bu türün meraklılarını tatmin edecek gibi...
Polisler, katiller, intikam... ABD kapitalizminin ayak oyunlarıyla soslandırılmış heyecanlı bir film...
Bazı filmler vardır çok özel değildir ama türünün klasik örneğidir ve bu filmlerin tüketicisini memnun eder. Bu hafta vizyona giren Alex Cross da böyle bir film. Hiçbir yönüyle çok başarılı diyemeyiz ama seyredilmeyecek kadar da kötü değil. Jack Reacher, Cehennem Silahı gibi filmlerin takipçisi bir film olduğunu söyleyebiliriz. Zaten yönetmeni de bu gibi yapımların ustası Rob Cohen. Hızlı ve Öfkeli, XXX-Yeni Nesil Ajan ve Mummy gibi filmlerin yönetmeni Cohen çok bilindik bir konuyu bilindik bir şekilde yorumlamış. Filmin albenisini artıran en önemli unsur ise kötü adam karakteri. Lost dizisinin Jack Shephard’ı yani Matthew Fox, bambaşka bir karakterle karşımıza çıkıyor. Sadist tetikçi Picasso olarak döktürüyor. Onun dışında bütün olayların müsebbibi zengin iş adamı Giles rolündeyse Jean Reno var. Filmin başrolündeki dedektif Alex Cross ise Tyler Perry tarafından canlandırılıyor. Çok garip bir seçim. Hani neredeyse Komiser Kolombo kadar negatif bir kahraman. Tipinin hiçbir çekiciliği yok, oyunculuğu ise orta kalite. Kısacası tam bir kumar. Yapımcılar Tyler Perry’ye nasıl bu kadar çok güvenmişler şaşırtıcı. Çünkü Alex Cross seri olma potansiyeli olan bir dedektif tiplemesi. Perry eğer izleyici tarafından tutulursa büyük bir ihtimalle Alex Cross’un devam filmlerini de seyrederiz.
İntikam davası
Filmin konusunu kısaca anlatalım, Alex, psikoloji eğitimi almış bir dedektiftir. En önemli özelliği olay yeri inceleme sırasında kimsenin göremediği ayrıntıları görüp suçun nasıl işlendiğini hikayeleştirebilmesidir. Alex’in iki yardımcısı vardır. Biri Edward Burns’ün oynadığı Thomas diğeri ise Rachel Nichols’ün canlandırdığı Monica. Bir gece dört kişi öldürülür ve ekibimiz katili bulmak için harekete geçer. Bir iş kadını ve korumaları evinde vurulmuştur. Başlayan soruşturma Picasso adlı bir tetikçiye kadar dayanır. Ama
Picasso sadist ve acımasız bir katildir. Üstelik olaylar hiç de gözüktüğü gibi değildir. Kaçma, kovalamaca artık kişiselleşir ve bir intikam davasına döner. Forbes dergisinin zenginler listesinde bulunan Giles’in üst düzey yöneticileri hedef alınmaktadır süregelen saldırılarda. Polisler, katiller, zengin iş adamları ve ABD kapitalizminin ayak oyunlarıyla soslandırılmış iyi bir seyirlik diyebiliriz Alex Cross’a. Bu arada yardımcı dedektiflerden Monica’yı canlandıran Rachel Nichols son dönemlerin güzelliği ve kabiliyetiyle dikkat çeken oyuncularından. Yeni nesil Star Trek ve G.I. Kobra’da seyrettik onu. Continuum adlı bilimkurgu dizisinden de hatırlayabilirsiniz. Diğer yardımcı dedektif Edward Burns ise tam anlamıyla patlama yapamayan ama hep bir beklentiyi de ardında taşıyan bir oyuncu. Filmdeki performansı da bu tanıma uyuyor. Yine orta bir çizgi tutturmuş. Kısacası çok beklentiye girmeden heyecanlı bir polisiye seyretmek isteyenler için Alex Cross.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Rob Cohen
Senarist: Marc Moss
Oyuncular: Tyler Perry, Edward Burns, Matthew Fox, Carmen Ejogo, Cicely Tyson, Rachel Nichols
Tür: Aksiyon
Yapım: 2012, ABD, 101 dakika