Bazı meslektaşlarımız, İngiltere’de tele-kulak skandalı bağlamında kurulan Leveson araştırma komisyonunu referans göstererek, Türkiye’deki Özel Yetkili mahkemelerin MİT hamlesi üzerinden Başbakanı yargılayabileceği imasında bulundular.
Bir kere bu referans, cehaletten öte art niyetli bir yaklaşım. Cehaleti bir gazetecilik başarısı gibi sunan arkadaşlara tekrar anlatmakta galiba yarar var. Şöyle ki, Leveson komisyonu medya etiğini araştırmak üzere kurulmuş bir araştırma komisyonu. Özel Yetkili mahkemeler ise ceza yargılaması yapan bir yargı kurumu.
Görüldüğü gibi ikisi arasında uzaktan yakından bir bağlantı yok. Leveson komisyonu, tele-kulak skandalıyla birlikte medya ve siyasiler arasındaki alengirli ilişkileri de araştırıyor. Bu bağlamda, İngiltere Başbakanı Cameron da ifade verdi.
Demokratik toplumlarda medya etiği önemlidir. Daha da önemlisi, demokratik hukuk devletlerinde “yasa dışı” dinlemelere karışanlar gazeteci bile olsalar, cezai yaptırıma muhatap olurlar. Ve de çıkıp, “biz kamu görevi yapıyoruz” diye ortalarda demokrasi satmaya kalkmazlar.
Nitekim, İngiltere’de tele-kulak skandalına karışan 40’ın üzerinde gazeteci halen cezaevinde tutuklu bulunmaktadır.
Leveson komisyonuna atıfta bulunarak, aba altından sopa gösterip Başbakana Tayyip Erdoğan için yargılama imasında bulunan meslektaşlarımız bilmeli ki, İngiltere’de başbakanlar da araştırma komisyonlarına ifade verir ama o İngiltere’de başbakanlar asılmaz.
Madem bu yargılama işlerine fazla heves ediyorsunuz, eğer yüreğiniz varsa çıkın ve 1960 darbesi sonrasında Menderes’i idam eden o karanlık iradenin de haklı olduğunu millete söyleyin.
Anlaşılan, bazı meslektaşlarımız, Başbakan Erdoğan yargılansa çok mutlu olacaklar. Bunları ben uydurmuyorum, Başbakan Erdoğan’ın MİT Başkanı Hakan Fidan’ı Özel Yetkili savcıların elinden kurtarmak için MİT yasasını değiştirmesine fena halde içerleyen bazı köşe yazarları söylüyor.
Öyle ki, İngiltere’deki Leveson araştırma komisyonuna ifade veren Başbakan Cameron’u örnek göstererek, neden Başbakan Erdoğan, MİT Başkanı’nı savcılara teslim etmedi diye sitem ediyorlar.
“Herhalde Cameron’ın aklının ucundan Avam Kamarası’nı sabaha kadar çalıştırıp komitenin başbakanı sorgulama yetkilerini hadım eden bir yasayı geçirmek ya da iletişim müsteşarını ifadeye göndermeyip, ‘çağıracaksan beni çağır’diye meydan okumak geçmemiştir.”
Görüldüğü gibi, bazı kalemler, Özel Yetkili savcıların MİT krizi vesilesiyle denemeye çalıştığı “yeni vesayet” hamlesinden çok, “vesayet”e direnen tavrından rahatsız olmuşlar.
Demek istiyorlar ki, İngiltere Başbakanı Cameron,Leveson komisyonuna ifade verdi, bir gün gelecek MİT olayından dolayı sen de ifade vereceksin.
Ne hikmetse, bu ülkedeki bazı gazeteciler ve siyasetçiler başbakan yargılamaya pek hevesliler. 69 darbecilerinden sirayet eden bir durum olsa gerek..