Medyada son dönemde, garip bir ittifak oluştu. Bu ittifakın içinde, liberal - sol var, ulusalcı Ergenekoncu kesimler var, radikal İslamcı gruplar var. Velhasıl, siyasi iktidarla kan uyuşmazlığı içinde olan, kıyıda köşede unutulmuş bütün ‘aykırı’ unsurlar, açıkça deklare edilmemiş ama aynı istikamete vuran bir koalisyon oluşturdular.
Bu oluşumun, öncelikli hedefi kuşkusuz AK Parti iktidarı. Ama aynı zamanda, her hatanın sorumluluğunu dindarlara fatura eden ve de dindarları kötülük kaynağı gibi göstermeye çalışan bir oluşum...
‘Vesayet’ günlerindeki bütün ayrıcalıklarını kaybeden bu koalisyon, özellikle PKK üzerinden bir iktidar düşmanlığı yürütmeye çalışıyor.
Öyle ki, ulusalcıların da, liberal-solun da tek umudu PKK. Bu kesimler için çok talihsiz ve utanç verici bir durum ama, mesela PKK’nın Şemdinli’den ‘Kürt baharı’ çıkarma hevesini ballandıra ballandıra anlatmaktan çekinmediler.
Hatta kimi gazeteler ve gazeteciler, sırf AK Parti düşmanlığı adına, PKK’nın ikinci halkadaki bir yayın aracı olmayı bile göze aldılar.
Terörün, Türkiye’nin bölgedeki hamle gücünü zaafa uğratmasını, ülkenin siyasi istikrarını ve toplumsal barışını zedelemesini adeta gizli bir sevinçle karşıladılar.
Çünkü, biliyorlardı ki Türkiye zaafa uğrarsa, siyasi istikrar kaybolursa, sonuç ta AK Parti kaybedecek, Tayyip Erdoğan kaybedecekti.
Kimi gazetelerin ve yazarların, özellikle Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelik başlattıkları kampanyayı dikkatle izlediğimizde tamamen ‘sınıfsal’ ama aynı zamanda dindarları hedef alan gizli bir düşmanlığı rahatlıkla görebiliriz.
Bu kampanyayı yürütenlerin hiçbirinin yazısında, somut olarak AK Parti iktidarının özgürlükler ve insan hakları konusunda yaptığı herhangi bir yanlış icraata yönelik bir eleştiri cümlesi bulamazsınız. Hemen hepsi, genellemeler üzerinden karşıtlıklar üretmektedirler.
Mesela, en beylik cümle: “28 şubat’ta ve darbe dönemlerinde baskılar askerden geliyordu, şimdi aynı baskıları AK Parti iktidarı yapıyor.”
Mesela bu kalemlerde, “AK Parti, özgürlükleri kısıtlayan nasıl bir icraatta bulunmuştur?” sorusunun cevabı yoktur. Çünkü, demokrasinin standartlarını arttıran, özgürlüklerin önünü açın, ‘vesayet’ sistemini bitiren, ülkeyi faili meçhul ayıbından kurtaran, Kürt sorunu konusunda tabuları yıkan ve adımlar atan AK Parti iktidarıdır.
Ancak, bütün bu olumlu adımların, ‘yeminli Erdoğan düşmanları’ nezdinde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Çünkü Erdoğan, onların sınıfından değildir.
Aslında, şimdilerde gazetecilerin özgürlük haklarından söz edenler, medya üzerinde iktidar baskısından yakınanlar, gerçek niyetlerini söylemiyorlar. Onların kanı ‘mavi’ olduğu için, sınıflarına özgü bir ayrıcalık bekliyorlar. Mesela, Başbakan Erdoğan’a hakaret ayrıcalığı istiyorlar. Sizin kanınız güzel mi?..
STAR’dan muhteşem bir kampanya daha
STAR gazetesi, Ramazan boyunca her gün verdiğimiz SESLİ İSLAM KÜLTÜRÜ HAZİNESİ CD seti kampanyasını kaçıranlar için yeni bir fırsat sunuyor. STAR, bu kampanya ile birlikte 30 CD’ye ilaveten ayrıca GÖRÜNTÜLÜ HAC- UMRE DVD’sini de okurlarının hizmetine sunuyor. 30 CD’den oluşan SESLİ İSLAM KÜLTÜRÜ HAZİNESİ’ni ve GÖRÜNTÜLÜ HAC-UMRE DVD’sine sadece 29 kupona sahip olabileceksiniz. Bu kampanya ürünleri Kurban bayramı öncesinde okurlarımıza teslim edilecektir.