CHP’nin sabık genel başkanı Deniz Baykal bey evvelki akşam bir TV kanalında konuştu.
Eski heyecanı üzerinde idi. Çok şey anlattı.
Değişiklik aleyhinde felaket tellallığı anlamına gelecek şeyler söyledi.
Kendi görüşüdür, öyle yorumlamıştır, fikirlerine katılmasak da saygı duyulması gerekir.
***
Lakin 367 meselesinde doğruyu söylememiştir.
Sunucu, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine 367 garabetinin sebep olduğu, 367 garabetine de CHP’nin sahip çıktığını hatırlatınca, “Bunlar boş laf” diyerek geçiştirmeye çalıştı.
“367 kararını Anayasa Mahkemesi (AYM) almıştır” diyerek sorumluluğu AYM’ye attı.
Sayın Baykal işte burada kamuoyunu yanlış yönlendirmektedir.
***
Çünkü 367 garabetine sarılan ve konuyu AYM’ye götüren CHP’dir.
AYM’yi 367 lehine karar vermesi için"Anayasa Mahkemesi 367 milletvekili bulunmadan cumhurbaşkanı seçilebileceği yönünde karar verirse Türkiye tehlikeli bir çatışmaya sürüklenecektir" diyerek tehdit eden de bizzat Sayın Baykal’dır!
AYM’nin 367 sayısı bulunmadan cumhurbaşkanı seçimine geçilemeyeceği istikametinde karar verdiği doğrudur. Ama meclise girmeyerek cumhurbaşkanı seçimini kilitleyen de Baykal liderliğindeki CHP’dir.
Meclis cumhurbaşkanı seçemez olmuştur.
Onun üzerine AK Parti cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliğini yapmak zorunda kalmıştır.
***
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilme zarureti meclisin CHP tarafından kilitlenmesi sonucu hasıl olmuştur.
Sebebi meclisi boykot eden Baykal liderliğindeki CHP’dir.
Eğer CHP seçimlerde meclise girseydi cumhurbaşkanı seçiminin halka götürülmesi değişikliği gündeme gelmezdi.
Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilince sistem fiili olarak yarı başkanlığa evrilmiştir.
Anayasada fiili bir durum oluşmuş ve bugünkü değişiklik de kaçınılmaz olmuştur.
Bunu MHP de görmüştür.
Bugünkü değişikliğin temelinde 367 garabetini uygulayan Baykal liderliğindeki CHP vardır.
***
Sayın Baykal siyasi birikimi olan iyi bir hatip. Hoş konuşuyor, lakin boş konuşuyor.
Zamanın ruhunu okuyamayan, toplumdaki değişimi anlayamamış ya da anlamak istemeyen, halkı hâlâ küçümseyen üslubuyla kendisine yazık ediyor!
Halkın anlamadığını zannederek nutuk atıyor, bilgelik taslıyor ama kendisi halkı anlamadığının farkında bile değil!
***
Kusura bakmasın Sayın Baykal ama bugün gelinen noktaya kendisinin 2007’de takip ettiği basiretsiz muhalefet sebep olmuştur!
O dönemde mecliste bulunan biri olarak ben canlı şahidim.
O günü yaşayan milyonlar şahit.
Hükmü de kararı da 2007 Temmuz genel seçimlerinde ve 21 Ekim 2007 referandumunda bu aziz millet katmerli bir şekilde vermiştir!
16 Nisan’da bir kez daha verecektir!