İlk turda 2 milyon 831 bin 208 seçmenden oy alan Sinan Oğan'ın ikinci tura ilişkin alacağı tutum son haftanın en fazla merak edilen sorusu olmuştu.
Oğan, dün kameraların karşısına geçti ve "Erdoğan'ı desteklediğini" açıkladı.
Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabulünde sonra AK Parti kurmaylarıyla yaptığı görüşmeler sayesinde ilkeli bir tutum aldı Sinan Oğan.
Yaptığı açıklamada şahsi ikbalini değil Türkiye'nin meselelerini öncelediğini ispat etti. Cumhur İttifakı'nın ve Erdoğan'ın zaten en fazla çaba harcadığı ve çözümünü vaat ettiği konuların başında gelen dört meseleyi (mülteciler, deprem, ekonomi ve güvenlik konularını) anarak bunların yeni dönemde mutlaka çözülmesi gerektiğini söyledi.
Türk siyasi hayatında kalıcı yer edinmenin ve elbette Türkiye'ye hizmet etmenin yolu, koltuk pazarlığı yapmak değil vatandaşın verdiği temsil vazifesini yerine getirmek, çözümün parçası olmaktır.
Bunu yaptı Sinan Oğan.
Bu tutum ona kazandıracaktır.
ŞİMDİ DE OĞAN'I LİNÇ EDİYORLAR
Sinan Oğan'ın, "Erdoğan lehine aldığı karar" Kılıçdaroğlu'nu ve ona bel bağlayanları haliyle çok üzdü. Bir haftadır övüp taklit ettikleri Oğan'ı karalamak için anında sıraya girdiler.
Öte yandan verdikleri aşırı duygusal tepkiler muhalefet masasının seçimlere ne kadar hazırlıksız ve sonuçlara dayanıksız olduğunu bir kez daha gösterdi.
Daha önce Meral Akşener'e ve Muharrem İnce'ye yönelen "linçle terbiye" metodu şimdi de Sinan Oğan için işletiliyor.
Yandaş medya, fondaş medya, bir kısmı CHP çevrelerinden, bir kısmı gösteri dünyasından, bir kısmı ise sosyal medyadan nefret suçu işleyerek üstünlük tesis etmeye kalkan troller şu an Oğan'ı yaptığına pişman etmeye çalışıyor.
Adını doğru koymak lazım aslında. Kaynağını anmak lazım. Kılıçdaroğlu'ndan başlayarak en hafif tabirle çiğ, çirkin, saldırgan bir siyasi kültür muhalefetin normali olmuş durumda.
Başta Akşener ve Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'a karşı yaygınlaştırdığı normalleştirdiği bayağı ve saldırgan dil, bumerang gibi döndü, kendilerini vuruyor.
Akşener sırasını şimdilik savdı.
Kılıçdaroğlu içinse geri sayım sürüyor.
Bataklığın sinekleri 28 Mayıs gecesi üşüşürler Bay Kemal'in başına da.
BAY KEMAL NE YAPACAK?
Soğan taktiği tutmadı.
Sinan Oğan taktiği de tutmadı.
Kılıçdaroğlu'nun seçimin ertesi günü çatık kaşlarıyla masa tokatlayarak başlattığı kandırmaca kampanyası, Oğan'ın açıklamasıyla elinde patladı.
Malum Kılıçdaroğlu masayı bir arada tutma, vatandaşı uyandırmama taktiği gereği aylardır hiçbir şey söylemeyen ama sağa sola kalpler, boş vaatler ve gülücükler dağıtan bir kampanya yürütüyordu.
Yandaş anket şirketlerinin en gerçekçilerinin bile iddia ettiği gibi yüzde 55'ler sandıktan çıkmayınca hatta topu birden yüklenmesine rağmen oran yüzde 45'lere toslayınca Bay Kemal'de sonuç olarak gelemedi.
Gelemeyeceği de anlaşıldı.
Hem çaresizlikten ve plansızlıktan hem de masadan ve partiden gelen homurtuları bastırmak maksadıyla estiler gürlediler. Bir anda HDP'nin başına Türk milliyetçisi kesildiler.
Ama işe yaramış görünmüyor.
Oğan'ı ikna edemediler.
Sinan Oğan'a oy verenlerin ne kadarının ona uyacağını göreceğiz ama şurası kesin ki en azından bir kısmı sahte milliyetçilik taslayan Kılıçdaroğlu'na ve alelacele çektiği 3-5 dakikalık videolarına inanmıyor.
Bu nedenle Türkiye'nin menfaatlerini korumak, ülkeyi güçlendirmek ve terörle mücadele etmek için gece gündüz çalışan Erdoğan'a yönelecek.
Kılıçdaroğlu da anlaşılan acı içinde, masa tokatlamaktan patlayan "avucunu yalayacak".