Malum, Batı "hesaplamalarına" göre Rusya-Ukrayna "krizi" veya "savaşı", Rusya'nın ekonomik "çöküşünü" getirecektir. ABD "konvansiyonel" silahları devreye soktu ve konvansiyonel ordu üzerinden tasarladı. Ukrayna ciddi ordu ve askeri alt yapıya sahip.
Asimetrik yöntem Rusya ile geçerli olmayacaktı kuşkusuz. Rusya'nın fiili savaşa girmesi "tetiklenmeden" ise Avrupa Rusya'dan kopmayacak, Rusya ise dünyadan "tecrit" edilmeyecekti.
Buraya kadar tamam.
Bu savaş anlık refleks olmadı. Hatta "Savaş çıkmaz veya savaşı Rusya çıkarmaz" ısrarı da; anlık refleks üzerinden okundu.
Anlaşılan "savaş hazırlığı" uzun zamandan bu yana bir süreç.
Ve bu savaşa Rusya kadar, Ukrayna da hazırlandı.
Peki Batı bu hesapları yaparken, Rusya da hesaplar yapmadı mı?
Doğalgaz üzerinden orta ve uzun vadeye yayılan stratejileri, Putin kendi "savaş planlamasına" göre dizayn etti kuşkusuz. Yavaş yavaş ve de zamana yayarak.
İki paralel eylem ile yürüyen bir strateji olmalı bu. Bir tarafta savaş bölgelerindeki askeri tutum, diğer taraftan ise Avrupa'ya doğalgaz üzerinden zamana yayılan baskı stratejisi.
Rusya'da ayaklanmalar hesaplanırken, Avrupa ayaklanır mı?
Kış ve Avrupa ülkelerindeki hükumet politikaları, süreci belirleyebilecek mi?
Putin Avrupa'yı, ABD ve İngiltere hegemonyasından kurtarma eylemi yaparken; ABD, Avrupa'yı Rusya doğalgazından bağımsız yapabilecek mi?
Hesaplar, hesaplaşmanın derinliğini ve geçerliliğini de belirleyecek.
Hesaplaşma, Avrupa ve Rusya'nın geleceğini de etkileyecek.
Zaten "sinirler" ve "sınırlar" buna göre zorlanıyor.
Rusya ve Batı arasındaki hesaplaşma çoğu ülkeyi ve politikaları yeniden şekillendirmekte.
Macron'un; Türkiye'nin, Rusya ile "konuşabilen" tek güç olmasına razı gelmemesi ve bu söylemi Avrupa'da "yaygınlaştırması" bile, aranan kapının ve ABD-İngiltere ile Kıta Avrupası arasında çekişmenin yolunun gözüktüğünün habercisidir.