Mevzu sadece 'arrogant' bir gaf mı?
Brüksel'de düzenlenen mini NATO zirvesinde Karadağ Başbakanı Duşko Markoviç'i sertçe iterek öne geçen ve hiçbir şey olmamış gibi kendisini şaşkınlıkla izleyen liderlere "hava durumundan bahsedermişçesine" kayıtsızca laf atan bir başkan.
ABD'nin yeni Başkanı Donald Trump, Avrupa cephesinde sadece 'arrogantlığının (kibrinin)' şaşkınlıkla izlenmesine değil, aynı zamanda bir ideolojik kırılmaya yol açacak gibi görünüyor.
***
Öncelikle Almanya ile yaşanan gerilim, ardından da Trump'ın her fırsatta NATO'nun mali yükümlülüklerine daha fazla Avrupalı lideri katmaya çalışması ve NATO'nun Washington'a maliyetinden durmadan şikayet etmesi, Trump ile NATO zemininde Batılı liderlerin hayal kırıklığı yaşamalarına neden oldu. Batılı küresel güçlerin yolları Brüksel'deki mini NATO zirvesinin ardından, Sicilya'daki G7 toplantısında bir kez daha kesişti. O buluşma da, Trump ile 'Batı ittifakı' arasındaki fay hatlarını daha da belirgin hale getirdi. Yedi liderin dördü ilk kez bu toplantıya katılan yeni seçilmiş isimlerdi. Ancak başta İklim Anlaşması olmak üzere, bu buluşmada da Trump atması beklenen adımları atmadı ve yeni, taze bir başlangıç yapılması şansı kaçmış oldu.
Almanya'da seçimler var malum. Seçim kampanyasına hazırlanan Başbakan Angela Merkel, son söylenecek sözü baştan söyledi ve İngiltere ile ABD'nin artık Avrupa ile eski ilişkilere sahip olmadıkları saptamasında bulundu. Avrupa'nın safları sıklaştırması gerektiğini düşünüyor belli ki Merkel. Zira Trump geldi, İngiltere de Brexit referandumunun ardından AB'den çıkmaya hazırlanıyor. Küresel sistemde Rusya'ya yüzü daha fazla dönük bir ABD Başkanı'nın oluşturduğu artçı şokları yaşıyoruz. 'Batı ittifakı' diye tanımladığımız şey artık başka bir noktada duruyor. Trump'a ABD yerleşik düzeninin şah çekmesi işte tam da bu nedenle gerçekleşiyor. İçeride bu tazyik yaşanırken, küresel sistemde de bir kırılmaya şahitlik ediyoruz.
Avrupalı liderlerin günah defteri kabarık. Özellikle Ankara'dan bakınca, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığa uğramasından hayal kırıklığına uğramadığına inanmak istediğimiz isimler var maalesef. Lafı az önceki cümledekinden daha basit bir şekilde ifade edelim. "15 Temmuz darbe girişiminden medet uman Avrupalı liderler var mıydı" sorusu zihinleri kemiriyor.
Yeni bir denge şekilleniyor. Neredeyse günlük yaşanan konjonktürel değişimlere adapte olmaya çalışan bir küresel sistem söz konusu. Ve burada etkili fay hatlarından birisi de tam da Batı ittifakının ortasından geçecek gibi görünüyor. Seyreyleyelim gidişatı.