"Almanya Fransa'ya katılarak Donald Trump'ı Grönland'ın kontrolünü NATO müttefiki Danimarka'dan alma tehditlerine karşı uyardı"
BBC
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD'nin Grönland'ı Danimarka'dan alma girişimine karşı Avrupa Birliği üye ülkelerini birlik olmaya çağırdı:
"Sınırlar zorla değiştirilmemelidir. Bu ilke ister Doğu'da ister Batı'da olsun, her ülke için geçerlidir. Avrupa'daki ortaklarımızla yapılan görüşmelerde, ABD'nin son açıklamalarına dair bir huzursuzluk var. Açık olan şu: Birlikte durmalıyız"
Trump'ın 'Batı' ittifakını çöküşe götürmeye namzet açıklamaları birbiri peşi sıra gelirken tepki Atlantik'in karşı kıyısından gelmekte gecikmedi.
Önce Fransa ardından Almanya okyanusun ayırdığı iki kıtanın arasını daha da açan açıklamalar yaparken fiili hamle ise olayın bizzat muhatabından geldi.
Danimarka ordusuna bağlı özel kuvvetler, Grönland'da savunma tatbikatı gerçekleştirmiş.
Ha tabii konuyla ilgili bugüne kadar derinlerde kalmış bilgiler de su yüzüne çıkmaya başladı.
Meğerse Danimarka daha önce İniutlara sormadan ABD üssü açılmasına izin vermiş: İniut halkı bağımsız olmak istiyormuş.
İnsan düşünmeden edemiyor. Acaba 47. ABD Başkanlığı onanan Donald J. Trump acaba bir 'sondaj' sonrası mı bu beyanatları vermeye başladı ki o da yetmedi oğlunun adaya indiği görüntüler sosyal medyada oldukça ilgi gördü.
Herkes bu işin sonu sıcak çatışmaya varır mı diye düşünürken Donald J. Trump, Danimarka'ya yüksek gümrük vergileri uygulayabileceğini söyledi.
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald J. Trump'a, Grönland konusunda verilecek yanıtı görüşmek üzere parlamentodaki siyasi parti liderlerini olağanüstü toplantıya davet etti.
Yani mesele karşılıklı hamlelerle süreceğe benziyor ama işin en can alıcı noktası Arktik'e kıyısı olup Kuzey Atlantik İttifakı NATO'ya üye olmayan İsveç ve Finlandiya'yı üye yapmak için Biden döneminde canhıraş uğraşan ABD, bu kez Trump döneminde ittifakı çatırdatmaya yönelik hamlelerini önce Kanada şimdi ise Danimarka ile atışarak ilk Trump döneminde kıvılcımını çaktığı 'güven bunalımı'nı derinleştirdikçe derinleştiriyor.
Demem o ki Transtlantik'i zor günler bekliyor...