İspanya’da Barselona merkezli zengin Katalonya bölgesinin bağımsızlık girişiminin enteresan sonuçları oldu.
Bir süredir Avrupa’da başka ayrılıkçı hareketlere ilişkin çeteleler yayınlanıyor. Bağımsızlık gerekçeleri ya ‘zenginliği paylaşmamak’ ya da ‘milliyetçilik’…
Önce hangi ülkede, hangi bölgeler, neden ayrılmak istiyor, bir toparlama yapalım:
1- İspanya: Katalonya, yaklaşık 7,5 milyon nüfuslu ve İspanya GSYH'sının yaklaşık yüzde 20'sini üretiyor. Bağımsızlık talebinin nedeni de bu. Bağımsızlık yanlıları Katalonya'nın ekonomik gücünün İspanya merkezi devleti tarafından sömürüldüğü görüşünde.
Bask bölgesi zengin değil; bu yüzden bağımsızlık talebi milliyetçiliğe dayalı. Bask milliyetçiliği ve dili, Franco diktatörlüğü döneminde baskı altındaydı. O yüzden daha militan yapıda. Bu yapının ürettiği ETA terör örgütü 50 yılda 800'den fazla ölüme neden oldu. ETA 2011’de silah bıraktı, ancak sönmüş değil.
2- Belçika: Flamanyabölgesinde bağımsızlık talebi ekonomik. Çünkü Belçika’nın en zengin bölgesi. Bağımsızlığı savunan Yeni Flaman İttifakı, ülkenin güçlü partilerinden biri. Flamanya ayrılırsa yoksul Valonya ve ‘AB Başkenti’ Brüksel ne olacak sorusunun cevabı yok.
3- İtalya: Kuzey İtalya/Padanyabölgesi adını Po ovasından alıyor; ülkenin endüstri ve bankacılık merkezi. 1990'larda ‘güneyi beslemekten bıktık’ diyerek bağımsızlık isteyen ruh halen canlı.
Güney Tirol, Birinci Dünya Savaşı sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndan İtalya’ya katılan zengin bir başka bölge ve İtalya’nın borcuna ortak olmak istemiyor.
Sardunya ve Sicilya,görece yoksul ancak etnik ve sosyal nedenlerle bağımsızlık taleplerinin yüksek sesle dile getiriliyor.
4- Fransa: Korsika adasında ayrılıkçı hareketler hep oldu. Halen bağımsızlık isteyen Ulusal Özgürlük Cephesi (FLNC) aktif. Fransa, bu hareketlere karşı müsamahasız. Ada’da Kors dilinin ikinci resmi dil olmasına izin verilmiyor.
Bretonya ve Alsace (Alsas)bölgelerinde şiddete yönelen örgütler olmasa da, bağımsızlık yanlıları güçlü.
5- Almanya: Bavyeraeyaletinin resmi adı ‘Freistaat Bayern’ yani ‘özgür devlet’. Her üç kişiden biri Almanya'dan ayrılmak istiyor. Ayrılıkçılığın nedeni de yine ekonomik. Çünkü Bavyera büyüklüğü, 13 milyonluk nüfusu ve ekonomisi en büyük eyalet. Ancak Almanya olası bir Bavyera referandumunu yasaklıyor.
6- İngiltere: İskoçya 300 yıldır Birleşik Krallık'ın parçası, ancak kendi parlamentosu olmasını yeterli bulmuyor. 2014’teki bağımsızlık referandumu başarısız oldu, ancak 2018'de tekrarı planlanıyor. Gerekçe ağırlıklı olarak milliyetçilik.
Galler, 3 milyon nüfusuyla Büyük Britanya'nın en yoksul bölgesi. Ancak, İskoçya’yı takip ediyorlar.
Londra! Şaka gibi ama değil… 8.7 milyon nüfusu ile Londra, ülke gelirinin yüzde 22'sini sağlıyor. Ekonomisi de, Avrupa'nın en büyük yedinci ekonomisi olan İsveç’le aynı. London School of Economics'ten Prof. Tony Travers, “İmkansız değil, uzun vadede böyle bir talep oluşabilir” görüşünde.
7- İrlanda: Kuzey İrlanda’da Katolikler İrlanda ile bütünleşmeyi, Protestanlar Birleşik Krallık’a bağlı kalmayı istiyor. Bu çatışma 30 yıl süren ve 3 bin 600 kişinin öldüğü iç savaşı tetikledi. İç savaş 1998’de bitti ama IRA terörünü üretti.
8- Danimarka: Grönland, Faroe Adaları da bağımsızlık istiyor. Faroe Adaları'nda, Nisan 2018'de yeni anayasa referandumu var; ancak adalılar bağımsızlık referandumu da istiyor.
Bu 8 ülkeye bazı Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerini de eklemek mümkün.
***
Ancak öte tarafta, Pekin’den Belarus’a uzanan Avrasya bölgesinde yeni bir ‘birleşme’ süreci var. Bu ‘şimdilik’ bir ‘ekonomik işbirliği’ hattının başlangıcı.
Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan’da ‘çivi çaktığı’ Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nın bağlanacağı ‘Demir İpekyolu’ projesi, bunun ilk adımı. Erdoğan’ın, “Londra'dan Çin'e kesintisiz demiryolu bağlantısı kurulduğunu ilan ediyoruz” ifadesi çok önemli.
Bu, Doğu-Batı arasındaki ticaretin ‘deniz’den ‘kara’ya taşınması demek.
Bu ticaretin geçtiği hat üzerindeki ülkelerin güvenliği, istikrarı ve zenginliği yeni bir ‘birlik’e işaret ediyor.