Yıldız Savaşları’nın üç boyutlu versiyonunun gösterime girmesi beni ne kadar heyecanlandırıp memnun ettiyse Titanik 3D’ye de o kadar kayıtsız kaldım. “Biz ayrı mevkilerin yolcularıyız, iki gönül bir olunca güverte seyran olur” diye özetlenebilecek eski usul romantizmini, herkes can derdine düştüğü anda bile şeytaniliğinden ödün vermeyen kötü adamını çok bayağı bulmaktan kendimi alamıyorum. Hele kendini zor durumdaki kadın için feda eden erkeğin kahramanlığının yüceltildiği arabesk finali yok mu!
Oysa nesnel bir yaklaşımla üç boyutlu Titanik versiyonunun orijinalinden çok daha ilginç olduğunu kabul ederim! Bütün numarası Titanik transatlantiğinin ilk yolculuğunda bir buzdağına çarparak batmasını canlandırmak olan filmin üç boyutlu olması elbette daha cazip... Batış sahnesinin neredeyse gerçek zamanlı kurgulandığını düşününce bütün bu kurgunun gerçeklik duygusunu arttıracak şekilde boyutlandırılması bir belgesel tadı verebilir.
Cameron, Titanik ile sinema tarihinin en büyük gişe hitlerinden birine imza attıktan sonra Avatar ile daha büyük bir başarıyı yakaladı. 3D kullanarak Titanik efsanesini de diriltmesi bir ticari strateji nihayetinde. Bizim işportacılar eskiden “Batan geminin malları bunlar” diye bağırarak pazarlardı ya tezgahlarındakileri, o hesap...
Öte yandan 1998 yılında vizyona çıkan bu filmi izlememiş yeni kuşak için elbette üç boyutluluk bir cazibe unsuru. Filmin o kulak tırmalayan müziğiyle de özdeşleşen arabesk melodram niteliğini değiştirmese de!
FİLMİN KÜNYESİ
Orijinal adı: Titanic 3D
Yönetmen ve Senaryo: James Cameron
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Kate Winslet, Billy Zane, Kathy Bates, Gloria Stuart, Bill Paxton, Bernard Hill, Frances Fisher