Yanlış okumadınız!
Hem de devlet tarafından kanunla...
Bu topraklar özgürlükler için verilen nice mücadelelere sahne oldu.
Mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'e konulan yasaklar karşısında millet gerektiğinde samanlıklarda Kur'an okuyarak mücadele etti.
İslam'ın en büyük şiarlarından olan ezan ise yıllarca esaret altında kaldı. Ancak verilen büyük mücadele sonucu ezanlar tekrar bu gök kubbede yankılanmaya başladı.
Camilerimiz esaretin bedelini en ağır ödeyen mekânlar oldu. İbadet için yapılan mekânlar ahır yapıldı, depo yapıldı, müze yapıldı. Camisiz şehirler inşa edildi.
Ayasofya'nın yeniden açılması ve Taksim'e cami yapılmasıyla bu yasakçı zihniyete karşı verilen özgürlük mücadelesi taçlandırıldı.
Uğrunda büyük mücadeleler verilen ve nice gözyaşları akıtılan, nice horlanmalarla ve kovulmalarla karşı karşıya kalan değerlerimizden birisi de başörtüsüydü.
Bu uğurda kızlarımız polis tarafından darp edildi, okullarına alınmadı, mezuniyet törenlerinde okul birincilerinin konuşmaması için ağızları kapatıldı. Kardeşlerimizin mahremiyetlerini korumak için kullandıkları başörtüleri hoyratça çekilip çıkarılmaya çalışıldı.
Anneler gözyaşları içerisinde askere uğurladıkları evlatlarının yemin törenlerine alınmadı. Eşi başörtülü olan ordu mensupları fişlendi ve meslekten ihraç edildi.
Devlet daireleri başörtülülere hizmet vermedi, en temel özgürlük hakkı olan pasaportlar bile başörtülü kadınlara verilmedi. Başörtülü kadınların kamu dairelerinden içeri girmeleri, öğretmenlerin öğrencileriyle buluşmaları yasaklandı.
Bütün bu zulümlere karşı verilen mücadele Allah'ın izniyle başarılı oldu. Buralara kolay gelinmedi yani!
Nice mücadeleler verildi. Nice acılar çekildi.
Hal böyleyken başörtüsüne karşı yapılan son zamanlardaki zulümler karşısında gönlümüz kırgın, gözümüz yine kanlı gözyaşları döküyor.
Başörtüsüne yine zulmediliyor!
Başörtüsü yine horlanıyor!
Başörtüsü yeniden değersizleştiriliyor.
Bütün bunları söylememin sebebi izlediğim bir video içeriği.
Gecenin ilerleyen saatleri, sahnede bir dansöz, önünde zıplayan, yerinde duramayan, eğlenceli bir şekilde nara atan, oynayan insanlar... Ve bu oynayanların içinde altı kişi başörtülü! Hemen arkalarında ise bir masada içkisini yudumlarken onları seyreden erkekler var. Bütün değerler ayak altında! Anladığım kadarıyla büyükçe bir mekân ve yüzlerce insan var. Salonun neredeyse tamamı dansözle birlikte oynayan başörtülü insanları seyrediyor!
Müslümanları, başörtülüleri mütemadiyen ötekileştiren, gerici olarak yaftalayan ve "öcü" görmüşçesine onlardan uzak durmaya çalışan laikçilerin arasına karışmış, onların seyir zevki haline dönüşmüş insanlar..!
Mekânın disko mu meyhane mi ya da bar mı olduğunu bilmiyorum. Ancak anladığım şey şu ki bu başörtülüleri gören seküler insanlar bu Müslümanlar nezdinde İslam'ı küçültme adına ellerine malzeme geçirmiş durumdalar.
Başörtüsü sizi sakınma duygusuna itmiyorsa ne demeye örtünürsünüz!
Verilen mücadelelerin değeri, bu insanlar yüzünden tabii ki anlaşılamaz!
Allah neden örtünmeyi emretmişti?
Tesettürün kadın için anlamı neydi?
Tesettür; mahremini saklamak, haram bakışları üzerine çekmemek demek, kendini teşhir etmemek değil mi?
Bir zamanlar korunmak amaçlı kullanılan başörtüsü şimdi adeta yozlaşmanın sembolü haline getirilmiş durumda.
Bunlar da başörtüsüne başörtülüler tarafından yapılan zulümdür!
İslam'a ve Müslümanlara yapılan zulümdür!
Çünkü başörtüsü İslam'ın ve Müslüman'ın şiarıdır.
Bu şiarı amacı dışında kullanmakla hem İslam'a hem de Müslümanlara zarar verdiklerinin farkındalar mı acaba?
Bir zamanlar başörtüsü için dökülen gözyaşları şimdi yine başörtüsü için dökülüyor!
Eğlence mekânlarında, meyhanelerde, düğün salonlarında ve sosyal medyada amacı dışında kullanılması sonucu başörtüsü gözyaşı döküyor.
28 Şubat'ın en şedit zalimleri bile başörtüsüne bu denli zarar verememişti.
Şöyle bir ironi yapalım:
Başörtülülerin diskolara, meyhanelere, barlara girmesi yasaklansın. Nasıl ki 18 yaş altındakilere sigara, içki satışı ve bu tarz mekanlara girmek yasaksa ve bunların müeyyidesi varsa buralara başörtülü girmek de yasal bir düzenlemeyle yasak olsun. Kadın ve erkeklerin bir arada kendinden geçercesine oynadığı eğlence mekânlarına başörtülü girmek yasaklansın.
Çünkü bu tarz mekanlarda başörtüsüne yapılan zulüm öylesine acıtıcı oldu ki bunun önüne ancak kanunla yasak koyarak geçilebilir.
Yoksa başörtüsüne yapılan zulüm manzaraları, inananları daha çok ağlatır...!