Santimlik bile değil, neredeyse milimetrik farkla verilen ofsayt kararları; (Legal-Normal-Gerekli) olmasına rağmen, gıcığıma gidiyor... VAR odasından gelen kırmızı-mavi çizgili görüntüye baksak bile, ofsaytı net seçemiyoruz. Hatta hiç seçemiyoruz... Böyle bir durumda iptal edilen gol, açık bir haksızlık gibi geliyor bana... Alanyaspor böyle güme gitti.
Beşiktaş, daha 4’üncü dakikada yediği ve geçerli de sayılabilecek golün altından kalkacak güce/kapasiteye/yeteneğe elbette sahip... Zaten çok geçmeden. Ljajiç’le golünü attı. 1-0 öne geçişte önemli olan, boş topa Ljajiç’in ayak uzatması değil; iki pozisyon öncesinde Burak Yılmaz’ın Güven’e kritik ara pasıydı. Zekice ve usta işiydi.
***
Acı içinde yerde kıvranan Caner’in pozisyonunda penaltı yoktu. Çünkü ayağına çime vurmuş, bileğini bükmüştü. Rakibinin herhangi bir müdahalesi ve teması yoktu.
Beşiktaş maça süper, hatta iyi başladı bile diyemeyiz. Ama arzulu, sonuç almaya odaklı, baskılı olduğunu herkes gördü. “Bunları yaptıysa nasıl iyi değildi” diyenler olabilir. Evet; etkili/baskılı/pozisyonlu oynadığınız bir maçta; totalde süper görünmeyebilirsiniz. Zaten Beşiktaş da böyle olduğu için, Alanya’dan gol yedi. Kendi kalesine atsa bile, 1-1 bazı şeylerin pek iyi gitmediği mesajını veren bir ilk yarı skoru oldu.
***
Alanyaspor, elim trafik kazası sonrası çabuk toparlansa da; travmanın derinden gelen etkilerini tamamen yokedemedi. Bu yüzden, eskisi kadar yaratıcı/yıpratıcı/yokedici olamıyorlar. Buna rağmen, (Quaresma’nın şahane golüne kadar) Beşiktaş’a kafa tutacak diriliğini korudu. Kartal, sonrasında gene çok iyi olamasa da; kusurlarını telafi etmesini bildi.