Değerli dostlar politika gündeminin aciliyet arz eden dosyalarını sıraladığımızda iki konunun tüm diğer konuların önünde olduğunu görürüz..
- Yeni Anayasa
- Hükümet modeli değişikliği..
Buna isterseniz ‘Başkanlık’ deyin, isterseniz ‘kongreli model’ deyin,
isterseniz parlamenter sistem içindeki aksaklıkların giderilmesi..
Ama mevcut hâl ile artık yürüme olanağı kalmadığını sistemin çürüdüğünü ve yıkılmak üzere olduğunu kabul etmemiz gerekiyor..
***
Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde bu konu gündeme geldiğinde, mealen; “Yeni Anayasa ruhu üzerinde anlaşalım, gerekirse hükümet modeli seçeneğini halkoyuna taşırız” gibi bir söz söyledi..
Ben bu teklifi önemsiyorum..
Muhalefette gerektiği kadar da yankı bulmadığını düşünüyorum..
Tam detaylandırılmadığı için kafamda şekillendirmekte zorlanıyorum.
Ama Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi millet iradesinin en yüce tecelligâhında çözülmeyecek bir problem olacağına inanmıyorum..
***
Eğer TBMM, özgürlükçü bir ‘Yeni Anayasa’ üzerinde uzlaşırsa, hükümet modeli referanduma sunulmak üzere bırakılabilir..
Buna karşı eğer siyasi partiler direnirse yani milletin bizzat kendisine sorulmasına direnç gösterirse muhalefet, bu defa bambaşka bir hukuki tartışmanın başlayacağını görürüz..
***
Bakın AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, tüm seçeneklerin tükenmesi halinde, demokrasilerin kendi içinde yeni seçenekler üreteceğini söylüyor..
Metin Külünk’e göre, millet darbe ürünü bu anayasa ile yönetilmeye mahkûm değil...
Meclis’ten de netice alınamıyor...
Peki o vakit ne olacak?
***
Külünk diyor ki; “.. Cumhurbaşkanı, milletvekillerinin üzerine uzlaşamadığı bir konu olan ‘Yeni Anayasa’yı doğrudan millete götürür..”
Peki hangi metni?
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, bir kez daha parti başkanlarına, mutabakat komisyonunun kurulması için davet metni yolladı..
Yine kurulmuyor..
Kurulsa o komisyondan menfi-müspet bir metin çıkacak..
Kabul edilen yahut reddedilen bir metin..
Ama öyle böyle bir metin çıkacak..
Çıkmazsa..
O vakit TBMM Başkanı tarafından, mutabakat komisyonuna sunulan metin, Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan millete götürülecek..
Detayını bir sonraki yazıda yazacağım..
Ama şu kadar söyleyeyim..
Referandum alt sınırı olan 330 ya da kabul oyu alt sınırı olan 367 gibi rakamlar bugün mevcut yürürlükte olan darbe ürünü anayasanın emrettiği rakamlar..
Eğer yeni anayasa yapımı için eski anayasa tamamen yürürlükten kaldırılacaksa, nurtopu gibi yeni bir hukuki tartışmamız var demektir, şimdiden söyleyeyim..
Kalın sağlıcakla..