Bilmem hatırlar mısınız: Bir zamanlar her emri sorgulamadan en etkili biçimde yerine getirmede mâhir olma gereğini anlatmak için kullanılan ‘Garcia’ya mektup’ deyimi vardı. 20. yüzyıla girerken Küba’ya hâkimiyet konusunda İspanya ile takışan Amerika’da, Başkan McKinley’in verdiği, “Garcia’ya şu mektubu ulaştırın” talimatını, “Garcia kim, nerede yaşar, kendisine nasıl ulaşırım?” türü sorular sormaksızın yerine getiren bir subayın maharetini anlatmak için...
Türkiye’de de bir zamanlar sıkça anlatılan bir tarihi öyküdür bu...
Şimdi hatırlamamın sebebi, sizlere ders sunma ihtiyacı duymam değil; Amerika’da iki yıl sonra yapılacak başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi Parti’den aday olmasına mutlak gözüyle bakılan Jeb Bush’un ‘okuduğum eserler listesi’nde 1899 yılında gazeteci Elbert Hubbart’ın yazdığı ‘A Message to Garcia’ kitabının da bulunması...
Evet, bizde iki ay sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimde adayların kim olacağı hâlâ bilinmiyor, ama ABD’de başkanlığa aday olmayı düşünenler iki yıl sonraki seçim için şimdiden çalışmaya başladılar...
İki en ciddi aday, ABD’nin iki hanedanından: Jeb Bush ABD’ye iki başkan vermiş Cumhuriyetçi Partili Bush hanedandan... Hillary Clinton ise, seçilirse, aynı aileden ikinci kez başkan çıkmış olacak...
Ülkeler arasındaki benzemezlik, yalnızca adayların bizde gizlenmesi orada çok önceden belli olması değil; bir büyük benzemezlik de, Amerikalı seçmenin başkan seçeceği kişilerde aradığı bir özelliğe adayların cevap verme ihtiyacı duyması...
O özellik, ‘kitaba düşkünlük’ olarak özetlenebilir...
Şaşırdınız, değil mi? Ben de yıllar önce, Bill Clinton ile George W. Bush’un ‘okuduğum eserler listesi’ ile ilk karşılaştığımda çok şaşırmış, şaşkınlığımı buraya da yansıtmıştım. Bill Clinton’un 21 kitaptan oluşan listesinde, şâirler (Yeats ile Elliot), bazılarını benim de eserlerini beğenerek okuduğum (Maya Angelou, Ralph Ellison, Gabriel Garcia Marquez, William Styron, Thomas Wolfe) romancılar ile tarihçiler ve filozoflar bulunuyordu.
Georgetown üniversitesinden tarihçi Prof. Carrol Quigley’in ‘Tragedy and Hope’ (Trajedi ve Umut) adlı eserini okuduğunu öğrenince, “Clinton’un dönemi çok farklı olabilir” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Quigley, dışlanmayı göze alarak, ABD’deki bir avuç seçkinin dünyayı dizayn etme çabalarını ve bu amaçla örgütlenmelerini anlatır ‘Trajedi ve Umut’ta...
‘Hard Choices’ (Zor Tercihler), Hillary Clinton’un şu yakınlarda çıkan dışişleri bakanlığı dönemi anıları... Kitabın çıkışını 2016 başkanlık seçimi adaylığının ilânı olarak görme eğilimi var Amerikan gazetelerinde; ben ise, o eğilimi ‘okuduğum eserler listesi’yle kokladım.
Clinton’un listesinde şu yakınlarda vefat eden Maya Angelou’nun bir romanı var. En çok satanlar listesinde ilk sırada yer alan bir başka roman: Donna Tartt’ın ‘Goldfish’i (Akvaryum Balığı)... Bir polisiye, Harlan Coben’den ‘Missing You’ (Seni Özledim), ve bir tarihi roman, Elizabeth Gilbert’ten ‘The Signature of All Things’ (Her Şeyin İmzası)... İki de siyasetçi kitabı: Jeb’in ağabeyi George W. Bush’un ‘Decision Points’ (Karar Anları) ile Obama karşısında yenilen aday John McCain’in ‘Faith of My Fathers’ (Atalarımın İnancı)...
Karşıt görüşleri de okuduğunu ilân etmiş oluyor Hillary Hanım...
Jeb Bush’un okumakta olduğunu söylediği kitapların niceliğini ‘Garcia’ya Mektup’ tercihinden çıkarmak mümkün. Genellikle kendisi gibi düşündüğünü bildiği kişileri okuyor çünkü.
Seçtiği kitaplar arasında bir tek roman var ve o da 1937 tarihini taşıyor. Diğerleri, ‘tutucu’ bir bakış açısıyla Neo-Çılgın tipler tarafından yazılmış güncel sorunlarla ilgili kitaplar... Veya Abraham Lincoln (16. ABD başkanı) ve James K. Polk (11. ABD başkanı) gibi benzemeye çalışacağını düşündüğüm siyasilerin hayat hikâyeleri...
Ağabeyi George da öyleydi; Robert Kaplan, Elliot A. Cohen, Natan Sharansky gibi Neo-Çılgınları okurdu; dünyanın başına ne dertler açtığını birlikte gördük.
Bakalım, bizim adaylar açıklanınca, “Şu günlerde neler okuyorsunuz?” diye onlara soran çıkacak mı?