Aslında, kadronuzda iki isim var, İlnur Çevik ve Yiğit Bulut… Bizim ekoldendirler, kavgada yumruk saymazlar ama, o kadar aklı başında, efendi insanın arasında, belli ki üzerlerindeki lacivert ceketi çıkartıp muhataba “gel len dışarı” demenin çıkıntılık kabul edileceğini düşünüyorlar.
Bakanlar, medya, politika gruplarına alınan isimler, çoğu yakından tanıdığım, değer verdiğim, seçimlerini yerinde bulduğum insanlar, ama bir sistemin “kafes dövüşçüsü” karakterlere de ihtiyacı var. Mesela,Çavuşoğlu yeri geldiğinde Pompeo’ya haddini bildirir, Akar, Mattis’i çok iyi bloke eder, Kalın, Beyazsaray’ın Sanders’ı, Kremlin’in Peskov’unun en az 10 gömlek kaliteli bir portredir, hepsini saymıyorum Ben, Öteki ve Ötesi kitabı yeter…
Külliye’de, ABD Başkan Yardımcısı Pence ile eküri halinde diplomasiyi zorbalığa dönüştüren veTrump gibi ihtirasları yeteneklerinin önünde giden bir karikatürü de çok iyi kullanan John Bolton’un yumruğuna tekme ile cevap verecek bir karşı psikolojik savaş taarruz timinden söz ediyorum. (Çağırın, devletten para falan istemeyiz, 20 yaşındaki gençler şehitliği göze almışken, çorbadaki tuzumuzu askerlik görevi sayarız.)
Çünkü, Türkiye, çok yönlü bir psikolojik savaşla karşı karşıya ve bu savaşı, hakeme çaktırmadan “belde aşağı çalışan” kavgacı kazanacak. Efendilik, uluslararası hukuk, müttefiklik meselesi falan, geçiniz…
Casus Brunson’un Beyazsaray’da karşılanması ve Trump’a söyletilen laflar yeterli delildir. Amerikan Başkanı, Türkiye isimli uzak diyarlardaki kötü adamların yönettiği, bir İslam ülkesinden zavallı (!) bir rahibi kurtarmanın iç politika yatırımını yaptı.
Duruşmadan bir gün önce medya üzerinden başlatılan ve Beyazsaray buluşmasına kadar varan psikolojik savaş saldırısı, kelimenin tam anlamıyla bir meydan okumadır.Profil olarak da radikal hıristiyan, ırkçı ve aşağılayıcı kimlik taşımaktadır. Biz bu süreci iyi yönettik mi, eh işte deyip geçmeyi tercih ederim.
Son yazımda Erdoğan’a güvenirim demiştim, güvenim devam ediyor, ikimiz de aynı kuşaktanız, aynı İstanbul’un arka sokaklarının kaldırımlarını çiğneyerek bugünlere geldik, ağzının ortasına yapıştıracaktır, bu, yüksek ihtimal, Suriye’nin kuzeyinden gelecektir.
Sistemin değiştiğini onlar da anladı…
Rahip süsü verilmiş casusun kaçak FETÖ’cülerin coşkulu (bu olay hepsinin kararlı Amerikan ajanı olduklarını gösterdi, bize yeter) “tıpış tıpış” mesajları ile gözümüzün önünde gitmesinin fırtınalı ruh halini yaşarken dostum, Ahmet Tezcan’ın bir mesajı imdadıma yetişti.“Dün maaşını alabilmek için kurum içindeki CIA masası önünden geçerken ceketini iliklemek zorunda olan MİT elemanlarının, bugün, ABD casuslarını yakalayıp hapse tıktırmasını yetersiz görmeye başlamış iseniz, aldığınız mesafe baş döndürücüdür. Ümit verici bir sarhoşluk bu! Devam!” diyordu, doğrudur.
Mesela, MİT’in o dönemdeki üç numaralı ismi Sabahattin Savaşman, 1977’de “CIA casusu olmak” suçlamasıyla tutuklandığında biz üniversite gençliği“hadi canım, şaka mı bu, zaten hepsi birlikte çalışmıyor mu” diye yorumlamıştık meseleyi… O da zaten, savunmasında, “bu ülkenin başbakanı, genelkurmayı, istihbaratı aynı güçle çalışıyor tek suçlu ben miyim” diyerek, NATO’cu emperyalist vesayet sistemini belgeleyip, hücresine gitmeyi tercih etmişti.
Bugün vardığımız noktayı bu nedenle, önemsiyorum, tarihi buluyorum.
Devletimi tanırım, Trump hata yaptı…
Trump’ın, “Türkiye ile her şey daha iyi olacak” lafı palavradır. O da bunu biliyor. Kendi yapılandırdığı iki terör örgütü FETÖ ve PKK’ya sahip çıktığı sürece böyle olmayacağı açıktır. Daha vahimi, casusu bir iç politika malzemesi haline getirerek Türkiye’ye karşı geliştirdiği kabadayı üslubu güçlendirmesidir.
Devletimi tanırım.
Bundan böyle FETÖ ve PKK mücadelesi, Trump ve etrafındakilerin tahminlerinin çok ötesinde sertlik kazanacaktır.
Bunu, anlamaları için İngilizce tanımları kullanarak aktaracağım.
Bu söylediklerim bir “wishful thinking” yani, olması arzulanan değil bir “fact finding analyses” yani gerçeği bulma tahlilidir: Beyazsaray’ın casus konusunda sergilediği politika sonrası, Suriye ve Irak’ın kuzeyi cehenneme dönecek, ihanet elemanlarına dönük mücadelenin boyutu değişecektir.
Türkiye ile oyun olmaz.