Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayan ilk Asya Turu'na dair haberleri takip ederken dilimde hep "Su akar yolunu bulur" atasözü vardı.
Başkan Erdoğan'a müthiş bir alaka gösterildi. Bu alakayı ziyaret ettiği ülkelerin sadece devlet yöneticileri değil halkı da gösterdi; yapmacıksız, zorlama olmadan.
Malezya Başbakanı Enver İbrahim, "Malezya ve Türkiye iki ülke, tek yürektir." derken Endonezya Devlet Başkanı Prabowo Subianto, "Endonezya ve Türkiye'nin yüzyıllardır ilişkileri var ve Osmanlı'dan beri bağımız çok güçlü şekilde devam ediyor." dedi.
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ise tarihî bir açıklama yaptı: "Burada çok büyük bir lider (Erdoğan) var, sadece Türkiye'nin değil, İslam dünyasının lideri. Liderliğinden ve niteliklerinden çok büyük onur duyuyoruz. İki ruh, tek kalp. Yaşasın Pakistan-Türkiye dostluğu."
Başkan Erdoğan liderliğinde Türkiye'den giden çeşitli alanlardaki heyetler Malezya ile 11, Endonezya ile 13 ve Pakistan'la da 24 anlaşma imzaladılar.
Ziyaretlerin baş gündemi tabiî ki Filistin'di. Başkan Erdoğan gittiği 3 ülkedeki basın açıklamalarında Filistin Devleti vurgusunu hep yaptı: "Başkenti Doğu Kudüs olan, egemen, toprak bütünlüğünü haiz bir Filistin Devleti'nin kurulması daha fazla geciktirilemez."
Başkan Erdoğan mezkûr ziyaretleriyle İsrail terör devletine karşı cepheyi tahkim etti.
Türkiye'ye dönerken gazetecilerin sorusu üzerine Başkan Erdoğan kendisine yönelik teveccühün kaynağı olarak Osmanlı'yı gösterdi: "Gerek Enver İbrahim kardeşim gerek Prabowo Subianto gerekse Pakistan'daki muhataplarımız, hepsinin de ifade ettiği bir konu var; Osmanlı. "Siz Osmanlı'nın devamısınız. Biz sizi böyle görüyoruz." diyorlar. Bu da bizleri gerçekten ayrı bir dünyaya, duygusallığa itiyor. Malezya Endonezya ve Pakistan'ı gördünüz. Bize yönelik bu teveccüh, durup dururken olan şeyler değil. Ecdadımızın kıymetli mirası bizim en önemli zenginliğimiz. Bizlere bütün iltifatlar Osmanlı'nın mirası üzerinden geliyor. Türkiye'nin etkinliği arttıkça hem Doğu hem Batı dünyasında bizlere ilgi de aynı nispette çoğalıyor ve çoğalacak. Bundan hiç endişeniz olmasın. Türkiye'nin hem bölgesinde hem dünyada söz sahibi olmasından, gönül coğrafyamızda yaşayan kardeşlerimiz de çok çok memnun."
Yazımın başında dilimde hep "Su akar yolunu bulur" atasözü vardı diye yazmıştı. İstikbâlden gelenin ne olduğunu sadece ben değil terör devleti İsrail de görüyor. Terör medyasında, Suriye'nin artık eski Suriye olmadığı bu saatten sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun ayrılmaz bir parçası olduğu yazıyorlar ve "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de modern bir Osmanlı İmparatorluğu'nun temellerini mi atıyor?" diye cevabını bildikleri suali soruluyorlar.
Şu tahlil de terör devleti İsrail medyasından: "Türkiye, Suriye'deki son gelişmelerin büyük kazananı. Bu gelişmeye liderlik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı zamanda Türk devletleri bloğundaki ve Suriye'deki nüfuzunu kullanarak ayrıca Suudi Arabistan ile yakın zamanda bağlarını güçlendirerek Batı'ya enerji maliyetini kısaltacak ve azaltacak olan İran'a alternatif bir enerji nakil rotasının mimarı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi üstünlüğünü perçinleyecek bölgedeki ve Batı'dakilerin Ankara'dan daha ucuz enerji almaya bağımlı olmasını sağlayacak bir güzergâh oluşturmayı amaçlıyor. Bu, İsrail-Suudi-Amerikan birliği imzalanmadığı sürece gerçekten gerçekleşecektir."
Ömrümüz olursa tarihî günlere şahitlik edeceğiz. "Su"yun yoluna çok engeller çıkarıldı ama "Su" tüm engelleri aşarak mecrasını buldu. Allah'a ne kadar hamd etsek az!