Ailesi zengin olan çocukların para sayesinde iyi birer meslek sahibi olup, aynı maddi güce sahip olmayan ailelerin çocuklarının daha sıradan ve az kazançlı iş sahibi olması vicdanınızı acıtır mı?
Çoğu kişi farkında değil böyle bir sistem vardı Türkiye’de...
Vakıf üniversitelerine kayıt yaptıracak maddi gücü olan öğrenciler kolaylıkla tıp ya da hukuk fakültesi öğrencisi olabiliyorlardı.
Düşünsenize devlet üniversitelerinde tıp fakültesi öğrencisi olmak için, atıyorum, 300 puan gerekiyorsa, 150 puan alan vakıf üniversitesinden doktor çıkabiliyordu. Benzer bir durum hukuk fakülteleri için de geçerliydi... Bu işin iki zararı vardı.
Birincisi parası olanların daha iyi bir gelecek satın alma imkanı olmasıydı. İkinci ama daha önemli olanı da gittiğin doktor ya da mahkemede karşısına çıktığın hakim ve savcı ya da seni savunan avukatın kalite ve bilgisine duyman gereken güven.
YÖK şimdi mühendislik gibi önemli diğer fakülteler için de baraj uygulaması getirmeye hazırlanıyor. Peki bu kadar önemli bir iş manşet oldu mu,Türkiye’de olamadı maalesef...
***
Hiç kuşku yok ki, herkesin hayattaki en değerli varlığı çocukları... Şimdi bir soru sorayım velilere:
Kaçınız çocuğunuzu okula götüren servisin sabah kaç, akşam kaç servis çektiğini biliyorsunuz? Çok servis çekmek demek aynı zamanda mümkün olduğunca hızlı gitmek demektir...
Ben her sabah ters yola girenler de dahil aklınıza gelecek her türlü kuralı çiğneyen bir sürü okul servisi görüyorum.
Ve ne yazık ki sadece ben görüyorum.... Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü, servisler okullara geç kalmasın ya da çocuklar etkilenmesin diye için prensip olarak öğrenci servislerine pek bakmıyor. Belki de tekrar dönüp bu karara bakmak gerekiyor...
***
Size küçük küçük bir sürü haber sayabilirim ve bu saydığım haberler sokaktaki insanların hayatını Akdeniz’deki savaş gemisinden daha fazla etkiliyor.
Mesela Sultangazi Belediyesi, engellilerin tekerlekli sandalyeleri için şarj noktaları koydu ilçenin çeşitli yerlerine.
Mesela Çekmeköy Belediyesi, şimdi ilçe sınırlarında gıda ürünü satan tüm işletmelerin gönüllülük esasına dayalı denetimi, eksiklerin ceza değil önerilerle, iyi olanların da ilan edilerek duyurulmasını sağlayan bir proje başlattı. Mesela Kadıköy Belediyesi asbestli binaların yıkımında güvenlik şartları aramaya başladı...
Basit sandığımız haberler çoğu zaman insanların hayatına çok daha fazla dokunan gelişmelerin haberleridir.
Ortaokula giden bir öğrencinin Hacıosman metro istasyonunda yaşadığı utancı gördüğümden beri İstanbulkart’ın “yetersiz bakiye” diye bas bas bağırmaması için uğraşıyorum.
Hiç mesafe alamadım bu konuda ama günün birinde başarabilirsem milyonlarca insanın hayatına dokunmuş olacağım...
***
Medya dediğiniz organizma aslında halkın yaşadığı problemleri ya da yanlış kararları yönetenlere göstermek için vardır biraz da... O yüzden hepinize basit haberler diliyorum...
O basit haberlerle ilgilenmeyi akıl ettiği gün medya daha fazla reyting ve tiraj alacak.
Daha önemlisi hayata dair bir sürü sorun çok daha kolay çözülecek...