Başı Dumanlı Gazete de dershaneler ile ilgili düzenlemenin gündeme gelmesi ile başlayıp 17 Aralık darbe girişimi ile doruğa çıkan bir refleks gelişti.
Paralel Medya’nın hedefindeki gazeteler ne yazarsa yazsın, hepsini yalanlamaya çalışıyor.
Bunu yaparken hem komik duruma düşüyor hem de akla ziyan yalanlara imza atıyor.
Başı Dumanlı Gazetenin bu yalanlama furyasından Star Gazetesi de payına düşeni fazlası ile alıyor.
Star’ın Paralel Örgüt ile ilgili her haberine gözü kapalı 'yalan' diyor.
Önce internet sitesinde yalan haberleri yayınlıyor, sonra da bu haberi gazeteye taşıyor.
Her seferinde "haber" diye verdiği bu yalanlarla trajikomik durumlara düşüyor.
Başı Dumanlı Gazete böyle giderse yakında Star’ın Ramazan sayfasındaki iftar mönüsünü de yalanlar.
Star Gazetesini Ramazan sayfasını hazırlayan Muharrem Coşkun’u uyarıyorum. Bir sabah kalktığında kendini Başı Dumanlı Gazetenin manşetinde bulabilir. 'Star’ın büyük yalanı! Yaptığımız büyük araştırma ile Star’ın yalanını ortaya çıkardık. İftar mönüsüne yazılan güllaç, ramazan tatlısı değildir' diyebilirler, şaşırmasın.
Başı Dumanlı Gazete en son, büyük ses getiren Star'ın 'İmzasıyla mührüyle kirli kulaklar' başlıklı haberini yalanlayayım derken büyük bir skandala imza attı.
Paralel örgütün sözcüsü konumuna düşen Başı Dumanlı Gazete, Star'ın yayınladığı belgeler karşısında paniğe düşerek, söz konusu haberi çürütmek için manşetinden skandal bir habere imza attı.
Daha haberin boyası kurumadan Başı Dumanlı Gazetenin iftirası ortaya çıktı.
24 ekranlarında yayınlanan Günün Manşeti programında Murat Çiçek bu yalanı ortaya çıkardı.
Star gazetesi, bir sonraki gün sürmanşetten 'Suçüstü paniği' haberi ile cevap vererek, haberi panikle yalanlamaya çalışan Başı Dumanlı Gazetenin imza attığı rezaleti belgeledi.
Peki, bu gazetenin böylesi trajikomik bir duruma düşmesinin altında yatan gerçek nedir?
Başı Dumanlı Gazete yönetiminin ve yazarlarının son dönemde yazdıklarına veya söylediklerine baktığınızda aslında bu sorunun cevabını çok net alabiliriz.
Mesela, Başı Dumanlı Gazetenin başındaki kişinin sosyal medyaya düşen ses kayıtlarını hatırlayın.
Bu ses kayıtlarında kendi çalışanları ile yaptığı toplantılardaki konuşmaları vardı.
Kendi çalışanları ile sohbetlerinde, uzun yıllardır çok yakın tanıdığı gazete yöneticilerine, başka gazetelerin köşe yazarlarına, yaptığı hakaretleri tekrarlayarak savunduğuna şahit oluyoruz.
Bir de köşe yazarlarının yazdıkları yazılar ile gazetenin yöneticilerinin yaptıkları haberleri hatırlayalım.
Soma maden faciası sonrası, bu facianın iktidarın işlediği günahlar yüzünden olduğunu ve maden faciasında hayatını kaybeden 301 madencinin 'helak' olduğunu yazdılar.
Malatya’daki kayısıya ve Giresun’daki fındığa donun vurmasını, meydana gelen depremin, yağan yağmurun, çakan şimşeğin bile hükümetin yüzünden olduğunu yazdılar.
Bununla yetinmediler.
Kendi kendilerine mektup yazıp sonra yazdıkları mektubu kaynak göstererek köşe yazıları yazdılar.
Bu da yetmedi.
Hayal ürünü, sosyal medyada kendi açtıkları bir Twitter hesabını, bir sanal kişiliği, kaynak göstererek ana sayfadan haber yaptılar.
Bu yaptıkları hayali kaynaklı haber ile adeta 'Başı Dumanlı Gazete, gazeteciliği bu seviyeye düşürdü' dedirttiler.
Böylesi mesleki erozyona uğramış bir zihniyetin çıkaracağı gazete, yapacağı haber ancak bu kadar olabilir.
Başı Dumanlı Gazetenin böylesi trajikomik bir duruma düşmesinin altında yatan gerçek budur.
Bunalar hayali kahramanları bile kaynak göstererek yalan haberler yapıyorlarsa, başka ne beklenir ki?
Herhalde Star Gazetesi'ni yalanlamaya çalışırken, imza attıkları yalan haberi de hayali kahramanlardan bilgi alarak yaptılar.
Başı Dumanlı Gazete kimin yalancısı, Poko’nun mu yoksa Pikaçu’nun mu?
O kadarını bilmiyoruz, onu kendileri açıklasın.
Bu kafa ile bırakın gazete çıkarmayı, haber yapmayı, yolda yürünmez.
Ne diyelim, Allah akıl fikir versin.
Yılmaz Özdil’e yazık oldu!
Yılmaz Özdil’in istemeye istemeye yazdığı 'Bayrak' yazısı güme gitti!
Diz çökmeyen 'Yiğit Zeybek' Özdil’in 'Bayrak' yazısı sosyal medyada Türkiye gündeminde sıralamaya girmişti.
Tam patronundan aferini alacağı, ' Beyaz Türk' teyzelerin gözyaşları içinde okuyacağı bir yazı yazmıştı.
Olmadı!
Özetle ‘‘AK Parti’ye oy vermeyin, Kürtleri sevmeyin’’ cümleleri ile donatılmış yazı ile gündem olmuştu ki 'Yiğit Zeybek', Irak’taki kriz patladı.
Bir anda bütün dünya ile birlikte Türkiye de bu krize kilitlendi.
Böylece bizim ‘Yiğit Zeybek'in 'Bayrak' yazısı güme gitti.
Yazık oldu diz çökmeyen 'Yiğit Zeybek'’e!
Neyse artık o da, Doğan Medya'nın diğer şaşkın kalemleri gibi ‘‘Afganistan yanıbaşımızda!’’ saçmalıklarını yazar, aferini almaya çalışır.