Pazartesi günü Ankara’da hem hükümet, hem de iktidar partisi yönetimi, toplam 11 saat boyunca Suriye’ye karşı atılabilecek adımları tartıştı. Olası misilleme senaryoları dahi gündeme geldi. Sonuçta çerçeve şöyle çizildi:
1- Suriye’nin saldırısı haksız, kasti ve hasmanedir. Bu durum uluslararası örgüt ve aktörlere anlatılmış destekleri alınmıştır.
2- Suriye artık Türkiye için tehdit unsurudur. En ufak bir tehdit algısına askeri olarak karşılık verilecektir.
Birinci maddenin karşılığı NATO Genel Sekreteri Rasmussen’den geldi: “Türkiye’nin yanındayız. Bu tür bir olay bir daha tekrarlanırsa, NATO harekete geçecek.”
Türkiye’nin hareket planını ise Başbakan Erdoğan açıkladı. Bu sözlerin anlamını hem Erdoğan’ın yakın çevresine, hem de savunma uzmanlarına sordum. Erdoğan’ın sözleriyle birlikte aktarıyorum:
1- “TSK’nın angajman kurallarını (ordunun hangi ülkeye nasıl davranacağını belirleyen kurallar) değiştiriyoruz. Esad yönetimi Türkiye’nin güvenliğine açık ve yakın tehdit haline gelmiştir. Suriye’den yaklaşan her askeri unsur askeri hedef olarak görülecektir. 2012’de Suriye helikopterleri 5 kez Türk hava sahasını ihlal etmiştir.”
Anlamı: Bundan böyle Suriye sınırımızda karada, havada, denizde herhangi bir hareket tehdit olarak değerlendirilecek ve uyarmadan vurulacak. Örneğin, Suriye’den Türkiye’deki mülteci kampına taciz ateşi gibi bir durum tekrarlanırsa, kaynağındaki askeri hedefler vurulacak. Suriye uçak, helikopter veya gemileri tehdit olarak algılanabilecek alanlarda görülürse vurulacak.
2- “Türkiye yerini, zamanını ve yöntemini kendisi tayin ederek, gerekli adımları atacaktır.”
Anlamı: Suriye’den gelecek tehdide ‘Şam yönetiminin hesaplayamayacağı’ zaman, şekil ve yöntemle karşılık verilecek. Vakit kaybedilmeyecek.
3- “Suriye halkı bu eli kanlı diktatörden kurtuluncaya kadar Türkiye onlara her türlü desteği verecektir. Suriyeli kardeşlerimizi selamlıyorum, Allah’ın yardımı yakındır.”
Anlamı: Türkiye, Esad’ın devrilmesi için Suriyeli muhaliflere sadece ‘siyasi’ değil, açık-örtülü destek verecek. Bu süreç Esad’ın sonunu hızlandıracak.
4- “Doğu Akdeniz’in genelinde haklarımız var.”
Anlamı: Bu mesaj sadece Suriye’ye değil, Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsrail’e de yönelik. Yeni angajman, sadece Türkiye karasularını değil, tüm Doğu Akdeniz’i kapsıyor.
Dün Ankara’daki Pazartesi havasını şöyle yansıtmıştım: “Suriye, Türk uçağını vurarak gerilimi askeri alana taşıdı. Karşılığının da askeri olması beklenebilir. Türkiye bugün ‘hard power/sert güç’ göstermeye daha yakın. Türkiye şakaya gelmez olduğunu gösterecek adımlar atacak. Bakalım, diplomasiden ileride, savaştan geride yöntemler neler...”
Erdoğan ‘hard power’a geçildiğini, yöntemin de ‘askeri’ olacağını açıkladı. Suriye’de durum değişene kadar her gece tetikte uyuyacağız.