FETÖsuçüstü yakalanıp derdest edilinceye kadar “adalet” demek kimsenin aklına gelmedi.
Fanilalı yiğit, “bardağı taşıran son damla” dediği Enis Berberoğlu için 500 kilometre yol tepti.
Bu bardak, nasıl oluyor da, FETÖ’yle alışveriş halindeyken suçüstü yakalanan sıradan bir milletvekili için taşıyor?
Ergenekon kumpasının bile taşıramadığı bardaktan söz ediyorum...
Bu nasıl bir “bardak”tır ki, Yarbay Ali Tatar’ın intiharında taşmadı...
Kuddusi Okkır’ın eriyerek ölmesi bardağı taşıramadı...
Balyozkumpası taşıramadı...
Bir batında 400 casusun yakalanmasını (!) sağlayan Askeri Casusluk Davası taşıramadı.
Ki, koskoca soğuk savaş döneminde, iki tarafın yakaladığı casus sayısı 6’dır (yazıyla, altı), bizim FETÖ’cü polis ve savcılar, küçücük bir ipucundan yola çıkarak, “bir seferde” 400 casusu elleriyle koymuş gibi bulup demir parmaklıkların arkasına gönderiyor.
Kafes eylem planı taşıramadı...
En namussuz kumpaslardan biri olan “Tahşiye Davası” taşıramadı...
MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması... “Yolsuzluk” susturuculu darbe girişimi... Gezi Parkı rezillikleri... Ortalığa saçılmış illegal dinleme kayıtları... Sol görünümlü gazetelerin manşetlerini süsleyen FETÖ tapeleri... MİT TIR’larına yapılan baskın... Dışişleri Bakanlığı’nın dinlenmesi ve akabinde Süleyman Şah Türbesi’ne çekilen aşağılık operasyon... Heybeden çıkması beklenen “büyük turp”lar... “Gülen Dinleme ve Görüntüleme Merkezi”nin porno faaliyetleri... Ve nihayetinde 15 Temmuz kalkışması...
Bütün bunlar (niyeyse) bardağı taşırmadı, fanilalı yiğit 200 metre de olsa bir “yürüyüş” eylemedi... Ama işin ucu Fetullah’a dokununca, başladı “adalet turları” atmaya...
Ergenekon’da susacaksın...
Balyoz’da susacaksın...
Kafes Eylem Planı ve görülmüş en rezil kumpas olan Askeri Casusluk Davası’nda susacaksın...
Mustafa Kaplanve Bünyamin Ateş isimlerini hiç aklına getirmeyeceksin...
Mustafa Balbayve Tuncay Özkan için kılını dahi kıpırdatmayacaksın...
Darbe sanıkları hâkim karşısına çıkarılınca da adalet duyguların depreşecek fanilalı komik şey!
Bu ülkede Başbakan asıldı... “Şartlar olgunlaşırsa darbe meşru haktır” diyenlerin arkaladığı 27 Mayıs darbesi, biricik günahı ülkeyi kalkındırmak olan Adnan Menderes’i darağacına yolladı.
Fanilalı yiğidin partisi bu şerefsizce işlenmiş cinayeti “anlayışlı bir suskunlukla” karşıladı.
Hem darbenin olgunlaştığına dair fetva ver, hem adalet kurultayı topla.
Hem Başbakan’ı darağacına yollamak için her türlü melanetin içinde ol, hem adalet kurultayı topla.
Hem tarihin gördüğü “en ahlaksız girişim” olan 27 Mayıs darbesini “devrim” diye kutla ve “27 Mayıs devrim değil, darbedir” diyenleri Anayasa Mahkemesi’nin adil (!) yargılamalarında harcat, hem adalet kurultayı topla.
Hem parti kapatma davaları için “delil” üret, hem adalet kurultayı topla.
Hem, “28 Şubat sürecinde TSK sivil bir baskı gurubu gibi çalışmıştır” de, hem adalet kurultayı topla.
Hem “demokratikleşme” tehlikesine (!) karşı orduyu alesta tut, hem adalet kurultayı topla.
Hem inanç ve düşünce özgürlüğüne karşı Anayasa Mahkemesi’ni “caydırıcı sopa” olarak kullan, hem adalet kurultayı topla.
Hem adaletsiz bir tertiple (bir “kaset” marifetiyle) CHP genel başkanlığına kurul, hem adalet kurultayı topla.
Hem rezil FETÖ tapelirinin taşıyıcısı ve servis sağlayıcısı ol, hem adalet kurultayı topla.
Ne adaleti! Adaleti size “kaynak”la tuttursak bile üzerinizde durmaz!