Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu Cuma akşamı 24 Tv’de, Mustafa Karaalioğlu ve Akif Beki’nin karşısında seyrettim. Aklıma yıllar öncesi geldi. Fatih Altaylı bir dönem Fatih Terim’in Florya’ya girişinin yasaklanmasını önermiş yaklaşık 6 ay sonra bu ikili Florya’da Teke Tek programında ekrana çıkmışlardı.
Terim o programda eski defterleri açmadı ama “Biz kimsenin Florya’ya girişini yasaklamıyoruz” cümlesini de yayında kullanmaktan geri kalmadı.
Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Akif Beki Radikal’de bir eleştiri yazısı kaleme almıştı.
İşin sonrasını, yıllar sonra, bu kez Hürriyet’te, yine Akif Beki’nin kaleminden okumuştuk. Beki, o yazıdan sonra Davutoğlu’nun düşmanlaştırma, kara listeye alma gibi bir tutum içerisinde olmadığını yazmıştı. Televizyon başına, acaba yayında bir gönderme olur mu diye merak edenler hatta bunun için dua edenler de olacak diye geçtim, ortaya son derece akıcı bir program çıktı.
***
Birincisi Suriye meselesi, yöneltilen eleştiriler ve sorulan sorular.
Mustafa Karaalioğlu ve Akif Beki ne sorulması gerekiyorsa sordular.
Başbakan Davutoğlu, Esad’ın daha demokratik bir Suriye’ye ikna olması için gösterdiği çabayı anlattı, samimiydi.
Çok detaya girmeyeyim ama Davutoğlu’nun Şam’a 36 ya da 37. ziyareti sırasında, gece yarısı, otel odasında off the record bilgi verdiği gazetecilerden birisi de benim ve o gün ne diyorsa bugün de ekranda onları anlattı Davutoğlu. Kişisel bir notu da yazmam lazım. 2004’te, İsviçre’de süren Kıbrıs müzakereleri sırasında Furigen Otel’de kaynak gösterilmeden yazılması kaydıyla bilgi aktaran Davutoğlu, kalıcı deragasyonlar gibi teknik konuları sabırla açma özelliğiyle büyük sempati toplamıştı.
10 yıl sonra, Başbakan olarak ekrana çıkan Davutoğlu yine meseleleri en anlaşılır şekilde ifade etme çabasında.
1974’ten sonra ilk kez BM ve dünya kamuoyu önünde Türkiye’yi haklı çıkaran müzakere süreci çok rahat övünç kaynağı yapılabilir ama hem sorular hem de cevaplar hep geleceğe kodlanmıştı...
***
Gelelim Mustafa Karaalioğlu ve Akif Beki’nin başarısına...
Geçen hafta TRT Haber’de bir sürü manşet vermişti Başbakan Davutoğlu o yüzden yayının bir önceki yayının tekrarı olma riski vardı. Konulara girişleri, konuları didikleyen yanları güncel gelişmeleri öne alan soru tercihleriyle ortaya bambaşka manşetler çıkardılar.
Sonuçta hem soranlar hem de cevaplayan açısından iyi bir yayın oldu...