Galatasaray’ı görüyorsunuz... .F.Bahçe’yi görüyorsunuz... Başakşehir’i görüyorsunuz... Bir de Beşiktaş’ı görüyorsunuz... Elinizi vicdanınıza koyun; ilk üç takımla, siyah-beyazlı takımı aynı kefeye koyar mısınız?
Kimse kusura bakmasın; Beşiktaş (Oynadığı futbolla ve sahaya sürdüğü yüreğiyle), uzak ara/açık ara herkesten farklı... Herkesten önde... Herkesten gösterişli... Zaten işte bu yüzden, lider!
***
Beşiktaş, İsrail’de ki zaferinin morali, coşkusu ve özgüveni ile başladığı maçı; hiçbir sürprize yer bırakmayacak bir kararlılıkla sürdürdü. İlk yarıda müthişti... Takımdaki herkes; hiç kötüsü olmadan, iyi/ daha iyi/en iyi diye gruplara ayrılarak oynadı.
***
Her geçen gün başarı grafiği giderek yükselen Quaresma, görsel şovun baş aktörü olarak sivrildi. Cenk Tosun’un tam kafasına isabet etmek üzere koordinat verdiği top, asist kralına bir bröve daha verdi. Harika!
Siyah-beyazlılar; sezonun en iyi performansıyla, her gerekliliği içinde barındıran Total Futbol’un bütün güzelliklerini sergiledi. İlk yarıda yok, yoktu!
Sağdan/solldan/ortadan zıpkın gibi ataklar... Ortalar, ara ve dikey stratejik değerde paslar... Talisca usulü uzaktan sert, şok ve şık gol... Gözümüzün, gönlümüzün, ligimizin pası silindi.
***
Akhisar’ın bu güzelliklere limon sıkmayan, tuz serpmeyen, çamura yatmayan açık/dürüst/temiz futbolu da; maça önemli bir katkı sundu. Sağolsunlar...
İkinci yarı, bu denli büyük övgüleri hak edecek çizgide geçmese de; ilk 45 dakikada sunulan değerlere saygı adına, hoşgörüyle karşılıyoruz.