“Eski Türkiye”nin kalıntılarından biri olan avukat baro sisteminde yapılacak değişiklikler Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Adalet Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Yazı için bilgisayar başına oturduğumda Ak Parti’nin sunduğu teklifin 17 maddesi komisyonda kabul edilmişti; teklif 28 maddeden oluşuyor.
Ak Parti’nin teklifine baktığımda zihinlerin hâlâ “Eski Türkiye”nin dar kalıplarını aşamadığını gördüm. Eski yasaya eklemelerle baro yasasında değişikler yapılmaya çalışılmış. “Yeni Türkiye”ye sıfırdan yazılmış bir baro yasası yakışırdı; Müslüman Anadolu halkının işgalciyi defettiği 15 Temmuz zaferinin yıldönümündü bizlere güzel bir hediye olurdu.
“Eski Türkiye” artıklarının yaygaralarına ve zamanında yasa değişikliğinin görüşülmesi için davet edilip gelmeye tenezzül etmedikleri ama iş ciddileşince TBMM önünde şov yapmalarına rağmen “Çoklu baro” teklifinde ısrarcı olunmasını tabiî ki küçümsemiyorum. Lâkin, 18 yıldır iktidarda ve hâlâ rakipsiz olan Ak Parti için mezkûr yasa teklifi, “Eski Türkiye” artıklarından kurtulma yolunda küçük bir adım olarak kaldı. Yasa teklifi avukatları baro tahakkümünden kurtarmıyor. “Çoklu baro” maddesi de sadece 3 şehri kapsıyor.
Yasa teklifi üzerine hukukçu arkadaşlarla konuşurken “Baro meclisi” kurulabilir önerisinde bulundular. Önerileri şu: Baro yönetim mekanizması seçimini, "ayak oyunlarına" müsait olduğu besbelli olduğundan bir kenara koymak gerekiyor. Diğer meslek örgütleri ile benzerliği sadece aynı örgüt kategorisinde olmaktan gelen baro yönetimi seçimi, mahalli idareler seçimlerine benzer aynı anda yapılacak iki ayrı oylama ile oluşturulmalı. Birinci oylamada başkan adayı ve yönetim mekanizması ikinci oylamada da adaylar arasından Baro Meclisi üyeleri seçilmeli. Baro Meclisi, TBB delegesi seçimini de ilk toplantısında gerçekleştirmeli. Basit bir seçim, basit bir usul. Grup veya çarşaf liste halinde seçime girmek kanunda olmamasına rağmen senelerdir uygulanan bu seçim faaliyeti (Senelerdir kanun, hem de "savunma ve adalet aktörü avukatlar" tarafından çiğneniyor demektir bu!) isteyenlerce kullanılabilir, buna dair kayıt konulabilir. Baro Meclisi, baroya üye olan avukat ve yakın olduğu grupların güçleri nisbetince yer alıp, "mesleki meseleler" hakkında seslerini duyurabilecekleri, yönetimi denetleyebilecekleri bir müessese olacaktır. Karışık işlere, mevzuatın labirentinde dolaştırmaya hiç gerek kalmayacak şekilde yazılacaktır ki, Baro Meclisi, baro yönetiminin bütçe harcamalarında ve basın açıklamalarında 50+1 oyunu almak mecburiyetinde olacaktır. Bu desteği aldıktan sonra yönetim kurulu tüm kanuni sorumluluklar kendilerinde olmak üzere "mesleki meselelere ait" her türlü faaliyeti yapmakta hür olacaktır.
Bahsedildiği kadarıyla nisbi temsil ile barolar üzerinde hâkimiyet kurmuş Ulusalcı yapının kırılacağı teminatı verilip, avukatların yönetimde eşit haklara sahip olacağı iddia ediliyor ise de, tek dereceli bir seçimde, on yılların hâkimiyetini tesis etmiş bir yapının zaten basit haliyle halihazırda uygulanan nisbi temsili kendi lehlerine kullanmanın çaresini bulacakları da tabii olarak şüphesizdir.
Baro Meclisi müessesesi bu ayak oyunlarını yönetim mekanizması için engellemeyecek belki ama avukatların (grupların) gerçek gücüyle oluşacağından, tıpkı siyasette Cumhur/Millet İttifakı gibi ittifaklara da zemin teşkil edeceğinden, yönetim kimde olursa olsun ya gerçek bir yönetimi ya "topal ördek bir yönetimin" ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Aslında bu da "demokratik" bir hâl veya "demokrasinin cilvesi"dir!
Hulâsa:
1) Topluma ve çağa "Fransız kalmış" avukatlık kanununun kelime ilave ederek yaşamasına müsaade edilmemeli, 15 Temmuz ruhu ve desteğiyle yeniden yazılmalıdır. Bu, tüm kanunlar için de geçerlidir.
2) Eski sistem yanlılarını çıldırtan Çoklu Baro uygulaması, Ulusalcı hâkimiyetin kırılması, bu milletin değerleriyle beslenmiş avukatların öz güvenlerinin yerine gelmesi, gerekli düzenlemeleri yapması ve millete düşman unsurların hem keyfiyet hem kemiyet olarak herkes tarafından görülebilmesi için 5 senelik bir süre için getirilmelidir.
3) Üstad Necip Fazıl'ın dediği "demokrasiyi tam uygulayın" sözüne denk olarak Baro Meclisi müessesesi kanunla kurulmalı, yönetimde kim olursa olsun en ufak bir istismarında sîgaya çekme imkânı sağlanmalıdır.