Irak merkezi hükümet sözcüsü Ali Debbağ’ın geçen gün yaptığı açıklama çok ama çok önemliydi. Debbağ’ın hedefinde Barzani ve Türkiye vardı. Debbağ, Türkiye’nin toprakları üzerinden ruhsatlı olmayan Irak petrolünün ihracatına izin vermemesi gerektiğini söyledi. Kürt bölgesinden Türkiye’ye petrol ihraç edilmesinin yasa dışı olduğunu belirten Debbağ, petrolün merkezi hükümetin-tüm Iraklıların- malı olduğunu söyledi. Dün de Irak, hava sahasını Türkiye’ye kapattı.
Debbağ’ın bu çıkışı bize bölgede oldukça sıcak gelişmelin olacağını ve bu gelişmelerin kaynağını anlatıyor. Biliyorsunuz bir süre önce Barzani, Exxon-Mobil’le Kuzey Irak petrollerinin değerlendirilmesi için anlaşma yapmış ve Maliki de bunun savaş nedeni olacağını söylemişti. Burada iki önemli sorun var. Birincisi Debbağ’ın açıklamasında belirtilen ‘tüm Iraklılar’ vurgusu. Artık böyle bir şey yok. Tüm Iraklılar, tüm Suriyeliler falan bunlar bitti. İkincisi ulusal birliği sağlayan Baas diktatörlükleri çöküyor. Suriye’nin de az zamanı kaldı. Suriye Baas rejiminin, Akdeniz’e açılan batı da Alevi nüfusu ve Baascı seçkinleri barındıran yeni bir devlet oluşturacağı söyleniyor. Tabii bu devlet olmaz Baas artığı silahlı bir çete hâkimiyeti olur ve ömrüne de, İsrail’in çıkarlarına bağlı olarak, zaman biçilebilir. Esad’ın böyle bir risk alacağını sanmıyorum. Esad, Rusya’ya sığınmaya çoktan razı ama Rusya buna direniyor. Daha doğrusu artık Suriye’de direnen Esad değil, Rusya’nın ‘belirsizlik korkusu’ desteğini arkasına alan, Baas’ın şahin kanadı.
Irak’a gelince Maliki ve çevresi başka bir hayal âleminde. Bunlar, Irak Baas’ından kalma sınırlarla ulus-devletçilik oynayacaklarını sanıyorlar. Bunu Putin bile yapamadı. Yani Sovyetlerden kalma sınırlarla bir Rus imparatorluğu geliştiremedi. K. Irak ve İran petrol, doğalgaz yatakları devreye girdiğinde hatta Azeri gazı TANAP’la Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştığında Rusya kendisine yeni bir yol aramak zorunda kalacak. Şu an Rusya’daki her şey naylon. Mesela Duma’ya girip kendisini aklamak isteyen çete reisleri, faşist Jaruzelski’nin partisinden yer bulamazsa komünist partiden aday olabiliyor. Putin’in, bu naylon muhalefete dayanmasına rağmen, nasıl seçildiği ise hala tartışma konusu. Putin ve Rusya, inanın, Çinlilerin dediği gibi, kâğıttan bir kaplan. Dün CHP lideri Türkiye’nin büyük bir enerji sorunu olduğunu, yüz milyarlarca liralık enerji yatırımları yapması gerektiğini söylerken güldüm. Kılıçdaroğlu’nun Maliki gibilerle aynı dünyada yaşadığını anlamak çok zor değil. Bu gibilerin bir üst versiyonu eski KGB ajanı, siyah kuşak sahibi Putin.
Türkiye, tam da şu günlerde, tarihindeki en güçlü enerji atılımını yapmak üzere. Kılıçdaroğlu bunu görmüyor. Ama görmesi imkânsız, çünkü görürse CHP olmaz. Mesela Maliki yönetimi de artık, K.Irak’taki doğal kaynakların merkezi yönetiminin değil, orada yaşayan Kürtlerin olduğunu göremiyor, zaten gördüğü an bırakıp gitmesi gerekir. Kürtler, tarihlerinde ilk defa özgürce, binlerce yıl yaşadıkları topraklarda bulunan zenginliklere sahip çıkıyorlar ve bu zenginliği, bölgedeki en istikrarlı ülke olan Türkiye ile birlikte değerlendirme iradesi ortaya koyuyorlar.
Barzani tam da bunu yapıyor. Bu çok önemli adım, Barzani’den başlayıp, barış için çok önemli bir adım atan ve karşılığını bulan Zana’ya kadar uzanıyor. Maalesef bizi barışa, petrolün ve gazın milyarlarca dolara dönüşecek zenginliği yaklaştırdı. İşte bunun için bölgede barış şimdi hiç olmadığı kadar güçlü.
Sınırda enerji ve tarım merkezleri
Çünkü barış, Exxon-Mobil’in kasası üzerinden ABD’ye, Türkiye üzerinden AB’ye ulaşacak para ve enerji anlamına da geliyor. Bakın iş bununla da bitmiyor. Libya devriminden önce Sahra çölüne dev güneş enerjisi santrallerinin kurulacağını yazmıştım. Bu dev enerji projesinin benzeri yakında Türkiye-Suriye sınırlarına kurulacak. Bölge, barışla birlikte, yalnız fosil yakıtı enerji geçişlerinin merkezi olmayacak, başta güneş enerjisi olmak üzere, alternatif enerji ve endüstriyel tarım merkezi olacak ve Mezepotamya’da yeni bir uygarlık yeniden inşa edilmeye başlanacak.
Tabii ki Irak merkezi yönetimi buna direnecek, tabii ki Türkiye’de, bildiğiniz çevreler, onların küresel omuzdaşları, savaşa kadar varan kartlarını oynayacaklar.
Hem Avrupa’nın hem de Türkiye dâhil Ortadoğu coğrafyasının yeniden bir ulus-devletler cehennemine dönmesi için, Esad gibi katilleriyle katliamlara devam edecekler. Ama sonuçta artık bitti. Maliki, Putin, Esad, Merker gibiler teker teker gidecek. ABD’de neoconlar, Türkiye’de de CHP’li ulusalcılar iktidar olamayacak.