CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu “merak edilenler” hakkında bir gazeteciye açıklamalarda bulunmuş. (İnternet haberi...)
Biz Canan Hanım’da neyi merak ediyoruz?
Birincisi, “hepsinin arkasındayım” dediği sosyal medya paylaşımlarını... (Gerçekten de bütün yazdıklarının arkasında mı?)
İkincisi, “inançsız” ve “tanrıtanımaz” olduğu halde, iftar sofralarında niçin Müslümanlar gibi dua ettiğini...
Üçüncüsü, neden DEAŞ’tan başka terör örgütü tanımadığını...
Dördüncüsü, çeyrek domuzu yedi dakikada mideye indirmekle övünen beyefendiyle hangi “vasat”ta buluştuklarını... (“Hangi midede” demek isterdim... Yine de demeyeceğim... Önce “domuz tüketimi”yle ilgili yararlı bir bilgi vereyim ki, beyefendi “değer tercihlerini” ona göre oluştursun... Domuz tüketmek, ülkemizdeki kimi aydın muhitlerince “üst kültürel” davranışa işaret ediyor. Domuz yediklerinde, “öteki”nden ayrışmış, sınıfsal bir üstünlük kurmuş oluyorlar. Tam tersidir oysa... Batı’da “domuz eti”, daha ziyade “alt sınıflar”, yani garibanlar tarafından tüketilir. “Et”ten sadece domuz etini anlayanlara da bazı yerlerde “kaliteli insan” gözüyle bakmazlar. Sevabına hatırlatayım dedim.)
Canan Hanım “merak edilenler” hakkında değil, “kıvırırım” diye düşündüğü konular hakkında konuşmuş.
Mesela ne demiş?
Şunu: “Düşünceleri nedeniyle, hiç kimsenin tutuklanmaması gerektiğini hep söylüyorum. Benim yargılandığım tweetlerden biri, Figen Yüksekdağ'ın sabahın bir köründe zorbaca gözaltına alınmasına yönelik attığım bir tweettir. Yüksekdağ’ın sesi hâlâ kulaklarımda. ‘Sabah hazır değilim. Bir dakika hazırlanayım’ demesine rağmen kapısının nasıl zorlandığını hatırlıyorsunuz. Buna karşı, ‘Bu mudur anayasal süreç?’ demişim. Yine diyorum...”
Hatırlayalım:
Canan Kaftancıoğlu, şu sıralarda, sosyal medya hesabından attığı tweetler nedeniyle yargılanıyor. Yukarıya alıntıladığım açıklamayı da bunun üzerine yapmış... Yani gazeteci “Hakkınızda dava açıldı. Ne diyorsunuz?” diye soruyor. Kaftancıoğlu da bu açıklamayı yapıyor.
Görüyorsunuz, değil mi?
Pişkinliği görüyorsunuz...
Figen Yüksekdağ’ın gözaltına alınmasına karşı çıkmak için, “Bu mudur anayasal süreç?” diye bir tweet atmış da, bunun üzerine yargılanıyormuş.
Hemen söyleyeyim:
Canan Kaftancıoğlu’nun suçlandığı tweetler arasında böyle biri yok. Ama şu var: “Tekbir getirerek, boğaz keserek mi demokrasi mücadelesi verilir? İnandığınız Allah’ınız sizin de belanızı versin.”
Dikkatinizi çekerim:
Canan Kaftancıoğlu, bu açıklamayı darbe gecesi yapıyor. Yani insanlar dışarıda ölürken, Canan Hanım hem inanç tercihlerini aşağılayan, hem de direnişi itibarsızlaştıran tweetler atıyor.
Pişkinlik hafif kalır Abidin...
Sen FETÖ’nün darbe girişimini görme, 250 insanımızın katledilmesi karşısında kılını dahi kıpırdatma, Meclis’in bombalanmasını sorun yapma, sonra kalk “Allah’ınız” diyerek, kendi münkir pozisyonun üzerinden insanlara (darbeyi bastıranlara) laf sok...
Daha önce de sormuştum. Bir kez daha soruyorum:
Köprüde ne oldu?
Kim boğaz kesti?
Kaç kişinin boğazı kesildi?
Testere mi kullanıldı?
İsim ve vaka istiyorum...
Kaftancıoğlu darbe iddianamelerine baksaydı, köprüde 36 küsur kişinin hayatını kaybettiğini, bunlardan 34’ünün sivil vatandaş, diğerlerinin güvenlik görevlisi olduğunu, ölenler arasında boğazı kesilmiş bir tek kişinin bile bulunmadığını görecekti.
Bakmazlar, görmezler...
Sonra da “pişkince” sallarlar.