Seçimler bugün yapılıyor, gece seçimlerin galipleri belli olacak. Bu seçimler mahalli idareleri belirleyecek, iktidarı değil. İktidar aynı iktidar olacak. Gönlümden geçen Sayın Başbakan’ın bir balkon konuşması yapmasıdır. Seçim sathı- mailinde maksadı aşan konuşmalara sünger çekeceğini, kendisinin bütün belediye ve il genellerin de başbakanı olacağını, bütün mahalli yönetimlere aynı mesafede duracağını açıklayan bir balkon konuşması. Bu tür yaklaşım, yani herkese ve kaybedenlere zeytin dalı uzatma görevi başbakanlara düşer. Doğru ve açık söyleyeyim bu mahalli idareler seçimlerinde başbakan ortamı gerdikçe muhalefet de gerdi. Ortam yetmişli ve doksanlı yılları aratmadı. Sevindiğim bir nokta, genç seçmenler siyasilerin sert söylemleri doğrultusunda büyük faaliyetlere girmemiş olmasıdır. Maazallah, gençler de siyasi büyüklerini kopyalasalardı ülke kan gölüne dönerdi.
Gönlümden geçen ikinci bir davranış biçimi de dinleme- dinlenme ve kaset polemiklerinden uzak durulması, bu söylemlerin terk edilmesidir. Daha önce de yazmıştım. Rahmetli Özal ve hükümeti devamlı dinlenmişti. Hangi telefonların dinlendiğini anlamak için rahmetli Adnan Kahveci elektronik bir devre geliştirmişti. O devre ile etraftaki telefonlara bakar, telefon dinleniyorsa orada konuşmazdık. Bazen kafatasımız atar, telefonu açar, “ulan dinleyenlerin anasını, avradını, bütün sülalesini sinemaya götüreyim” diyerek telefonu kapatırdık. Demek istediğim, her devirde espiyonaj dürtüsü ile dinleme yapıldı, yapılıyor ve yapılacak. Zaten en büyük dinleyen ABD. Adamlar herkesin konuşmalarını depoluyor. Lazım olan nesneleri oradan çıkarıp uygun grup elemanlarına veriyor, böylelikle toplumları dilediği istikamete yönlendirebiliyor. En son Suriye ile ilgili toplantının dinlenilmesini Pensilvanya yerine ABD de aramak gerekir diye düşünüyorum. Adamlar bütün başbakanları dinliyor kendi hamlelerini ona göre yapıyorlar.
Bir üçüncü temennim de paralel yapı, Pensilvanya söylemlerinin terki. Cemaatin bazı mensupları yanlış yapmış ise onlar ile ilgili suçlamaları siyasi platformdan uzaklaştırılarak yargıya taşıyıp konuların yargıda sonuçlandırılmasının beklenmesidir. Sayın başbakan toplumun hassasiyetlerini dikkate alıp adeta “sinirleri alınmış bir bünye” görünümü verirse ülke kazanır, uzun vadede Adalet ve Kalkınma Partisi de kazanır. Ümit edilir ki, benim bu düşüncelerim çoğunluk kabulü görür.
Seçim sonuçlarının ülkemize ve de milletimize hayırlar getirmesine duacıyım.