Beşiktaş’ın geçen haftaki galibiyetini, ilk yarıyı boş vererek oynadığı için “Tam zamanlı futbol istiyoruz” diye eleştirmiştik. Bu hafta Mersin karşısına, olması gerektiği gibi başladılar. İstekli, tempolu ve etkili bir giriş yaptılar. Mersin de bu arzulu futbolu besleyen, katkı veren bir görüntü sergileyince; maç heyecan kazandı.
Oyunun önemli anlarından biri; Veli Kavlak’ın “Mutlak penaltı” görüntüsündeki pozisyonuna, hakemin “Devam” demesiydi. Büyük itirazlar, tepkiler oluştu ama; Mete Kalkavan’ın kararı doğruydu. Çünkü Veli, (Kimsenin farkedemeyeceği şekilde) rakibinin koşu yönüne kalça destekli ayak uzattı. Eğer bir düdük çalınması gerekiyorsa; bu Beşiktaş’ın aleyhine olmalıydı... Mersinli futbolcunun (Aut çizgisine yakın yerde) arkasından gelen topla kol teması da, penaltı olamazdı. Mersin’in golünde de top çizgiyi (Tamamen) geçmedi. Ama Demba Ba’nın mutlak golü çağrıştıran müthiş atağındaki pozisyonu, ofsayt değildi.
Mete Kalkavan, evime misafir olarak gelen hakemlerden biri... Dürüstlüğüne ve daha da büyüyecek hakemlik yeteneğine yürekten inandım.
Ama bir serbest atış öncesi kale önündeki karşılıklı itişmede, futbolcuları yanına çağırarak uyardı. Fakat futbolcular yerlerine geçtiğinde, eskisinden çok daha vahim hareketler yapmaya devam etti. Otoritesini ciddiye alan olmadı. O da gıkını çıkarmadı. Olmaz!
Beşiktaş, Demba Ba’nın biraz da şans kokan golüyle kazanmasına rağmen; bedavaya bir maç almadı. Neredeyse mücadelenin tamamında, vasatın hayli üstünde bir dinamizm ve kazanma hırsı içindeydi. Gol bal ama, 3 puan helal... Mersin’in gösterdiği direnişe de bir takdir gerekir. Onlar da iyi mücadele ettiler. Oyunun seyredilir olmasında ciddi payları var. Yavan geçen nice maçlardan sonra, bu futbol herkese iyi geldi. Ben de memnunum...