Geçen haftaki yazımda bahsettiğim şeker ve kanser ilişkisi henüz bir şüphe, kesin klinik bulgular bulunmuyor. Şeker sadece kanser hücrelerinin değil tüm hücrelerimiz için bir enerji kaynağı, yani sağlığımız için vazgeçmemiz mümkün değil. Zaten günlük diyetimizle alıyoruz. Uyarılar daha ziyade dolaylı olumsuz etkileri ile ilgili; obezite, artan glisemi indeksi, insülin sekresyonu ve cinsiyet hormonları miktarına bağlı meme, rahim ve kolon kanseri riskindeki artış. Bu bakımdan, geçen hafta da vurguladığım gibi, endüstriyel şeker ürünleri yerine içerisinde polifenolik bileşenleri taşıyan meyve ve sebze gibi doğal ürünleri şeker olarak kullanılması en akılcı yaklaşım olacak.
Bu hafta şeker ve kanser konusunu bir başka boyutu ile incelemek istiyorum. Şeker içeriği meyve ve sebzelere oranla çok daha yüksek bir doğal ürün olan BAL. Şeker yerine bal tüketimi de yukarıdaki risklere yol açabilir mi? Bu konuda aşağıda bahsedeceğim yeni bir deneysel çalışma, cevaba ilişkin çok önemli ipuçları veriyor.
BAL ALANA OTOMOBİL VE LÜKS DAİRE VERİLİR Mİ?
İstanbul Üniversitesi, Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Öztürk yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını benimle paylaştı. En riskli üç meme kanseri hücre tipi laboratuvar ortamında sahte bal, çam balı, kestane balı, sedir balı, çiçek balıgibi bal çeşitleri ile muamele edildiğinde sahte balın meme kanseri hücrelerinin hızla gelişmesini sağladığını, buna karşılık gerçek bal çeşitlerinin meme kanseri hücrelerinin gelişimini hızla önlediğini gözlemlemişler. En yüksek etkiyi kestane balı gösterirken, ardından çam balı, sedir balı ve çiçek balı geliyor. İşte doğadaki muhteşem denge. Bitkisel olduğu halde şeker/ glikoz şurubundan hazırlanan sahte bal, kanser hücrelerini geliştirirken, yüzde 80-85’i şekerden (glikoz, früktoz, vd.) ibaret olan doğal bal önlüyor. İşin sırrı balın içerisinde binde 1-2 gibi düşük oranda bulunan polifenolik bileşiklerde. Arılar bu polifenolik bileşikleri çiçeklerden, polenlerden sağlıyor. Aynı geçen haftaki yazımda bahsettiğim meyve ve sebzelerdeki şekerler ve polifenolik maddeler arasındaki ilişki gibi.
Cep telefonuma sık sık bir mesaj geliyor: “10 kilo bal 100 TL, yanında 120 TL’lık propolis (arı ekmeği) bedava ve ayrıca bir lüks otomobil ve 1+1 daire kazanma şansı” Düşünebiliyor musunuz? Sadece bal satın almıyorsunuz, neler neler? Bu insanların gönlü ne kadar zengin! Ancak ufak bir sorun var! Kanser hücreleriniz gelişiyor, riskiniz artıyor, ne gam! İngilizlerin güzel bir atasözü vardır: “Ben ucuz mal alacak kadar zengin değilim”. Yaşamım boyunca bu sözün ne kadar doğru olduğuna bizzat şahit olmuşumdur. Bu atasözünü günümüze uyarlarsak “Ben bu tip malları alacak kadar enayi miyim?” Her zaman ısrarla vurguladığım gibi, aldığınız ürünlerin kalitesine dikkat edin; güvenilir yerlerden, güvenilir firmaların ürünlerini satın alın.