Bir kaç gün sonra Azerbaycan’ın Başkenti Bakü, 2015 Avrupa Oyunlarına ev sahipliği yapacak. Son yıllarda Azerbaycan, devlet olarak kendini ve milli değerlerini tanıtma yolunda, dünyanın önem verdiği spor, kültür ve sosyal projeleri sahiplenmekle, kendini tanıtma yolunu tutmaktadır.
Herkes biliyor ki, dünyada bu türlü spor ve kültürel projeler, daha ziyade siyasi karakter taşımaktadır. Siyasi zemindeki tüm zıtlaşmalar ve çatışmalar maalesef kültür ve spor çalışmalarının da odağındadır.
Azerbaycan topraklarının %20’si Ermenistan ordularınca işgal altındadır ve bu işgal sadece Ermeni ordularının cesaretinin sonucu değildir. Bu durumun nedenlerini aşağı yukarı herkes bilmekte ve maalesef herkeste bu bildikleri gerçekleri kendi işine yarayan biçimde kullanmaktadır. Dolayısı ile Bakü’de geçirilecek Avrupa Oyunlarını bu konseptten değerlendirmek gerekmektedir.
Azerbaycan Devleti kendini anlatmak ve doğrularını, onunla ilgili yalan algının ortadan kaldırılması için dünyaca önem arz eden projelerin, Azerbaycan’a getirilmesi için çaba harcamaktadır. Görünüşte bunların hepsi sporu ve kültürü tebliğ etse de, Azerbaycan için ise dünyada kendisine yönelik kara propaganda makinesinin önüne geçme aracıdır.
Bu doğru yöntem, zekâ işi olarak algılanmalıdır. Herkes bilmektedir ki; Ermenistan’ın dünyadaki diasporası ve bu devleti siyasi planları için kullanan devletlerin Güney Kafkasya zemininde kendine has stratejileri vardır. Herkes bilmektedir ki; bu stratejilerin gerçekleşmesi için dostlar değil, düşmanlık yapanlar iş başındadır. Ermenistan’ı her zaman destekleyen Rusya ve İran gibi komşu devletlerin varlığına ek olarak diaspora gücüyle batıdan alınan sağlam destekler, Azerbaycan’ı yalnızlaştırılmaya sürüklemek için çaba harcamaktaydı. Topraklarının önemli kısmının işgal edildiğiAzerbaycan için zaman; doğru stratejiler kurmak ve durumu farklı yöntemlerle Azerbaycan’ın milli menfaatlerine göre dizayn etme zamanıdır. Bu hususta Azerbaycan’ın hamlelerini akıllı ve daha ileriye yönelik adımlar olarak görmekteyiz. Özellikle First Lady Mihriban Aliyeva’nın gayretleri takdire şayandır. Bu gibi projeleri sahiplenmede en büyük lobi çalışmalarını yapan Mihriban Aliyeva’nın, genelde Azerbaycan için lobicilik çabaları mükemmel sonuçlar vermektedir. Kültürün, sporun ve sosyal projelerin vesilesiyle Azerbaycan; gerçeklerini dünyaya iletmek, özellikle işgal altındaki toprakların gerçek tarihini anlatmak, oradaki Ermeni zulmünü dünyanın gündemine oturtmak, Azerbaycan’ın tarihi toprakları olan Karabağ’ın hakikatlerini Azerbaycan’ı tanıdıkça dost olan sanatçı, aydın, yazar ve sporcu elitin eliyle anlatmaya çalışmanın, ciddi bir akıl işi olduğunu görmek lazım.
Bakü’de bir kaç gün sonra muhteşem bir şöleni seyredeceğiz. Bunu ne kadar güzel yaptığını Eurovision Şarkı Yarışması zamanı gösterebilen Azerbaycan,2015 Avrupa Oyunları gibi önemli bir etkinliği, kendine has biçimde dünyaya sunmaya hazırlanmaktadır.
Aylardır bu ciddi projeyi ve Azerbaycan’ın gayretlerini karalamak için herkes iş başındadır. Avrupa medyası, Amerika’nın farklı yayın organları,Rusya’nın bazı medya kuruluşları, ne hikmetse durmadan bu Oyunları ve Azerbaycan’ı karalamaktadır. Dertlerinin, direk Azerbaycan olduğu o kadar aşikârdır ki.
Yenilenen, değişen ve gelişen Azerbaycan söz konusudur tabii ki. Azerbaycan içerisinde de bu oyunların gerçekleşmesini eleştirenler var haliyle. Bu kadarı da normaldir. Lakin dışarıdan durmadan Azerbaycan’ı kara propagandaya tabi tutmak, demokrasi ve basın özgürlükleri konularını gündeme getirme çabaları, Avrupa Oyunları arifesinde bunu yapmanın, Azerbaycan için daha fazla demokrasi arzusuyla bağlantısı olmadığı da aşikârdır. Azerbaycan Devleti giderek güçlenen ve daha da emin adımlar atmaya başlayan bir felsefeyi takip etmektedir. İçindeki tüm sorunlarıyla birlikte, başarıları da görmezden gelinemez.
Azerbaycan bağımsızlık sonrası herkesin bir şeyler yapmak istediği bir limana dönüşmüştü. Bugün de bu çabalar devam ediyor ve hep devam edecektir.Çünkü Azerbaycan, Türk ve Müslüman yurdudur. Çünkü Azerbaycan, enerji yurdudur. Çünkü Azerbaycan, Güney Kafkasya’da yerleşmektedir. Çünkü Azerbaycan, bir taraftan Rusya, bir taraftan İran, diğer taraftan ise İngiliz politikalarının çemberindedir. Dolayısı ile Azerbaycan için her şey kolay değildir. Bu zorluklar içerisinde boy göstermek, düşmanların çabalarını minimize etmek, mesafeli duranları yakına çekmek, dostlarla daha sıkı ilişkiler kurmak, gerçekten hem cesaret hem de zekâ ister... Azerbaycan’ın çok önem verdiği 2015 Avrupa Oyunları, dünyanın farklı yerlerinde, yeniden Azerbaycan rüzgârı estirecektir. Gelen misafirler muhakkak Azerbaycan mutfağı, müziği, doğası ve tarihiyle tanışacak. Tüm propagandaların çözüleceği ve biteceği an, işte o an olacaktır belli ki... Benim güzel ülkem, kimseye kötülük istemeyen yurdum, bu çabalar bir gün muhakkak sana, layık olduğun zirveyi gösterecektir. Bir gün muhakkak seni hedefe vardıracaktır...