Yarın (16 Aralık Pazar) yine çok keyifli, heyecanlı bir Galatasaray-Fenerbahçe derbisi izleyeceğiz; maç Türk Telekom Arena’da olduğu için GS’yi öne yazıyorum, başka nedenden değil.
Türkiye’de futbolun düzeyi ve sorunları ne olursa olsun, Allah’tan Fenerbahçe-Galatasaray derbileri var da tüm diğer sorunlar ikinci plana kalabiliyor.
Ancak Pazartesi’den itibaren yine eski sorunlara dönülecek ve bu sorunların başında da muhtemelen futbol ekonomisi meseleleleri, ülkemizde büyük takımların futbolcularının fiyatlamalarının, bir dizi ilginç (!) nedenden yanlış yapılması gelecek.
Futbol basını bu konuya ısrarla girmek istemiyor ama bu konunun adeta bir tabu oluşu konunun önemini eksiltmiyor.
Bu meseleyi elimden geldiği kadar işlemeye çalışıyorum; geçtiğimiz ayların, senelerin maç sonuçları da bu fiyatlama meselesinin altında büyük bir sorun olduğunu gösteriyor ama geçtiğimiz hafta ve haftalar mızrağın artık çuvala hiç sığmadığının kanıtı.
Benim gözlemim büyük takımların futbolcu fiyatlarının, bonservis ve tüm transfer fiyatlarının ilgili futbolcuların yetenekleri ile, küresel piyasa değerleri ile uyumsuz, fiyatların gerçek liyakat fiyatlarının, muhtemelen sevimsiz nedenlerden, çok üzerinde olduğu doğrultusunda.
Geçtiğimiz hafta 1461 Trabzonspor, bünyesinde Trabzonspor’dan kiraladığı tek bir yabancı oyuncusu var, futbolcularının bonservis bedelleri toplamı nedir, istatistiği bile yok, muhtemelen on milyon avronun çok altındadır, 142 milyon avroluk dev Galatasaray’ı bileğinin hakkıyla devirdi, Ziraat Türkiye Kupası’nın dışında bıraktı, kendisi gruplara kaldı.
Aynı hafta 22 milyon avroluk Antalyaspor 105 milyon avroluk Beşiktaş’ı aynı kupanın dışına itti. Aynı Antalyaspor Lig’in en pahalı takımı Fenerbahçe’nin Kadıköy yenilmezilğini geride bırakmış idi. 85 milyon avroluk Trabzonspor 30 milyon avroluk Kasımpaşa ile maçın normal süresini ve uzatmaları 1-1 bitirebildi, ancak penaltılarla Kasımpaşa’yı geçebildi. Verdiğim örnekler asla tesadüf değil, tüm maçlarda fiyat farkları sahada silinip gidiyor.
Bu durum acaba sadece futbolun, yuvarlak topun, direklerin azizlikleri mi, yoksa fiyatlamalarda ciddi bir meseleye mi tekabül ediyor?
Bu konu neden konuşulmuyor?