260 kişi, 35 dakikada, bir yemekhanede sıraya girip, yemeğini alıp, masa bulup, yemeğini yiyip, sonra tepsisini bırakabilir mi?Cevabı boşverin, önemli olan bu sorunun nereden çıktığı.Soruyu bir haberden çıkardım ama haber yemekhane ya da sayı değil kızlı-erkekli tartışmasına dair bir haberdi.Bakar kör olmanın en nadide örneklerinden biri diyerek alıp köşeye taşıdım...
***
Hikaye şu, Isparta’da, Ahmet Melih Doğan Anadolu Lisesi’nde, yemekhaneden kız ve erkek öğrencilerin ayrı saatte faydalanması kararı alınmış sonra bu karardan vazgeçilmiş.Asılan duyuruda, haftanın belirli günleri, kız öğrenciler 12:25/ 12:40, erkek öğrenciler 12:40/13:00, kalan günlerde de aynı saat diliminde önce erkek sonra kız öğrenciler yemek yiyecek denmiş.Sonrası, itirazlar, vazgeçilen uygulama ve bildik siyasi tartışmalar.
Oysa burada esas tartışmamız gereken 260 öğrencinin 35 dakikada bir yemekhanede sıraya girip, yemeğini alıp, masaya bulup, yemeğini yiyip, tepsisini bırakıp sınıfa enerji dolu olarak dönüp dönemeyeceği olmalıydı.
***
Buradan siyasi bir kızlı-erkekli tartışması çıkardı medya.Haksız bir tartışma bu zira uygulamanın kapsadığı yatılı öğrenciler zaten sabah kahvaltısı ve akşam yemeğinde aynı salonda karma olarak bulunuyorlarmış.Denilebilir ki öğrenciler kız-erkek diye değil sınıflara göre ayrılsınlar ya da bir başka çözüm olsun.
Hepsi tartışılabilir, konuşulabilir ama sonuç değişmez ki, sonuçta 260 kişi 35 dakikada yemeğini alıp karnını doyurmak zorunda.Beynin yakıtı glikozdur.Karaciğer tuzlu yemeklerden bile glikoz üretir.Yani iyi beslenme bir öğrenci için olmazsa olmazdır ama biz 260 çocuğun 35 dakikada ne kadar beslenebildiğini değil başka şeyleri tartışıyoruz.
***
Her medya kuruluşunun başına gelir, zaman zaman rakiplerin yakaladığı bir haber atlanır.
Ama bir haberi yayınlayıp da içindeki asıl haberi görmemek her zaman olmaz.Şimdi gördük ki bazıları siyasi tartışmalar söz konusu olduğunda bakar kör oluyorlar.