Neredeyse tam sayfa koca manşet!
Efendim, neymiş?
"Teröre Karşı Benzersiz Konsept: BUL VE TEMİZLE!"
Böyle pespâye işlere bulaşmayayım diyorum yıllardır ama nihâyet kendi mesleğim de...
Böylesine bir köpeksiz köyde değneksiz gezme fütursuzluğu karşısında yine de kendimi tutamıyorum:
O senin "benzersiz" dediğin konsept 1960'larda Amerikan generalitesi tarafından Viyetnam için tasarlanıp sonra daha düzinelerce benzeri savaşda kullanılmış olan iki kısımlık bir taktikdir, a Palavracı:
"To find and to destroy"
Yâni "bulmak ve tepelemek".
Anlamı da düşmanı karakollar yâhut benzeri müstahkem mevkıyler içinde bekleyerek onun temas sağlamasına imkân sağlamak değil bizzat arâzîye çıkarak kendi istediğimiz yerde onunla hesablaşmakdır.
İkinci bölümü ise "to win hearts and minds" diye tanımlanır, yâni oradaki halkın kalblerini ve fikirlerini kazanmak...
Neredeyse 50 senedir uygulanan ve herkesin bildiği bir metodu "benzersiz Türk buluşu" diye yutturmaya yeltenmek de herhalde muallâ, müberrâ ve dahî mücellâ Türk matbuâtına has bir karakter özelliği olsa gerek.
İnsan biraz olsun utanır, yâhû!
Ama burada asıl mesele evlere şenlik TSK'mızın bu yöntemi neden 28 senedir uygulamadığıdır ki cevâbı pek çoğumuzun hoşuna gitmeyebilir:
Sakın kıymetdâr generallerimiz bu savaşın bitmesini değil daha yıllarca böyle devâm etmesini istiyor olmasınlar?
Efendim?
Öyle ya, sâdece geçen sene "savunma harcamaları" adı altında bir yerlerden alınıp bir yerlere aktarılan meblâğ 19 (yazı ile ONDOKUZ) milyar!!!
Hem lira da değil, dolar!
Bunu kim denetler, hesâbını kim tutar meçhûl...
Siz olsanız böylesine "münbit" bir harbin sona ermesini ister misiniz?
"Time"da birkaç yıl evvel "Dünyânın En Zengin Generali" başlığı altında neden bir Türk paşasının resmi ve ismi vardı?
Sonra o korkunç iddianın üzerine neden kimse gitmedi?
Böyle devâm ederse acar muhâbirlerimizden bir başkası, yâhut tekrar aynısı iki sene sonra meselâ şöyle bir manşetle de arz-ı endâm edebilir:
"TSK'dan Yepyeni Strateji: Bundan sonra PKK'ye Artık Nasihat Yok, Sopa Var! Genelkurmay Başkanı, eğer böyle giderse savaşmayı bile düşünebiliriz, dedi!"
Olmaz, olmaz demeyin, olmaz olmaz!
Benim zavallı yalnız vatanım!!!
Ne diyordu Ölümsüz Âkif (1873-1936):
"Geçmişden adam hisse kaparmış ne masal şey!
Beşbin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
Târîhi tekerrür diye târîf ediyorlar,
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?"
Teröre karşı benzersiz konsept ha?
Aman, bâri patentini de çıkarın ki başkaları aşıramasın!
***
Darbeci eşkıyâ takımına karşı mahkemenin verdiği cezâlar bâzı "müşfik ve raqîq" meslekdaşlarımız tarafından pek ağır bulunuyor.
Çocukları babasız büyüyecekmiş!
Tabii ki çocuklar babasız büyümesin!
Ama "o yıllar", ki sayısı zâten kesinleşmiş değil, bir şekilde geçer ve çocuklar da bir şekilde tekrar babalarına kavuşurlar!
Peki, ya o babaların bir daha geri gelmemek üzere hiçliğe yolladığı öbür babalar?
Onların evlâdlarına gözyaşı dökerken hiç görmedik bu merhamet dolu kalbleri!
Eğer muhâkemede usûlden veyâ esasdan hatâlar işlendiyse elbet bu hatâlar behemehâl düzeltilmelidir!
Ama bu salya sümük acındırma politikası çok, ama çok çirkin kaçıyor, Efendiler!
***
Üç kere yazdım bu "Hayvanları Koruma Yasası"nın aslında bir hayvanları topluca imhâ yasası olduğunu!
Binlerce kedi ve köpeğin böylece Nazi toplama kamplarındaki Yahudiler gibi katliâma mâruz kalacağını!
Ama Ankara kapı-duvar!
Anlaşılan kozumuzu Brüksel'de ve Strazburg'da paylaşacağız bunlarla!
Ama bunu sizin yanınıza komam!
Bunu bir kere daha söyleyeyim de belki sizleri bir ıslıkla geri çağıran çıkar!
Türkiye için iyi olmayacak!
Hiç iyi olmayacak!
Bu ise bir "tehdid" değil bir "uyarı"dır!
Anlayana!
Ben bu işin peşini bırakmayacağım!
Yapayalnız kalmayacağımdan da emînim!
Tanrıya şükürler olsun ki yurddaşlarımın hepsi sizin kafada değil!
Sizin kafadakilerle aynı vatanın yurddaşlığını paylaşmak felâketi ise bizim kaderimiz.
Baht utansın!