Son Erdoğan-Bahçeli görüşmesi üzerinden Cumhur İttifakı, yeniden gündem maddesi oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün İstanbul'da Hz. Ali Camisi'nde cuma namazı çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplarken Cumhur İttifakı'nın önemine bir defa daha vurgu yaptı.
"Uzun bir süredir Devlet Bey'le yaptığımız görüşmeler var ve bu görüşmelerimizi ara vermeden devam ettirdik, devam ettiriyoruz. Bundan sonra da yine aynı şekilde bu görüşmeleri devam ettireceğiz"
Cumhur İttifakı'na gönül veren milyonlar, sokulmak istenen fitne çabaları karşısında Erdoğan ve Bahçeli'nin daha sık görüşmeleri için adeta dua ettiler.
Erdoğan ve Bahçeli'nin önderlik ettiği Cumhur İttifakı, bir siyasî ittifak, bir partiler arası ittifak değildir. Bu ittifakın önemini, hem Erdoğan, hem Bahçeli, partilerinin Grup Toplantılarında bir daha hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan:
"15 Temmuz darbe girişimine karşı şehitlerimizin fedakârlıkları üzerinde yükselen Cumhur İttifakı, Türkiye'nin bekasının teminatı olmuştur.
Son sekiz yıldır ülkeye hizmet mücadelesini; aynı hissiyatı taşıyan, ülke ve millet adına aynı duyguları paylaşan ittifak ortağımız MHP ile omuz omuza yürütüyoruz. Cumhur İttifakı'nın herhangi bir üyesine yapılan saldırı, doğrudan doğruya Cumhur İttifakı'nın birliğine, bütünlüğüne, insicamına yapılmıştır. Bu saldırılara müsamaha göstermeyiz, geçit vermeyiz. Oynanan oyunun da farkındayız. İtibar suikastlarıyla, haysiyet cellâtlarıyla, affedersiniz bitleri kanlanan FETÖ'nün tetikçi kalemleriyle nereye varılmak istendiğini çok iyi biliyoruz. Şunu açık açık ifade etmek isterim ki bunların meselesi, Milliyetçi Hareket Partisi'nden ziyade Türkiye'nin güvencesi olan Cumhur İttifakı'dır. 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı sapasağlam ayaktadır, birdir, bütündür ve ülkemizin, milletimizin selameti adına, sarsılmadan ayakta kalacaktır."
MHP lideri Bahçeli:
"Tekraren ve inançla söylüyorum, Cumhur İttifakı Türk milletinin ruh köküdür ve kararlılıkla yoluna devam edecektir. Amaç, Türkiye'nin dirayet ve direncini kırarak her türlü müdahaleye açık hale gelmesini sağlamaktır. CHP bu pis senaryonun alt yüklenicisi, yerli figüranıdır. DEM derseniz devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü dinamitlemek için hazırda bekleyen bölücü fitnedir."
ABD ve AB'nin önde gelen devletleri, Cumhur İttifakı'nın varlığından çok rahatsızdır.
Üzücü olan, ana muhalefet partisi CHP'nin rahatsızlığıdır. "Türkiye İttifakı" diye bir kılıfla devlet-vatan-millet düşmanları ile kol kola yürümesidir.
Özgür Özel'in ikide bir Bahçeli düşmanlığı yapması boşuna değildir.
Devlet Bahçeli, gerçekten ismi ile müsemma gerçek bir devlet adamıdır.
Anayasa değişikliklerine destek vermeseydi, Erdoğan bugün halkın seçtiği Cumhurbaşkanı olamaz, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kurulamazdı.
Türkiye'nin yönetiminde en önemli dönüşüm böyle sağlandı.
Cumhurbaşkanının partili olması zaferi, evet zaferi de Bahçeli'nin desteği ile sağlandı.
Bunu, CHP ve laik kesim hâlâ eleştiriyor.
Ama bir düşününüz, eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı olmasaydı, bugün AK Parti parçalanmıştı.
Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan'ın nasıl savrulduklarını, neler yaptıklarını gördük. Erdoğan, AK Parti lideri olmasaydı bu isimler ve onlar gibiler, iktidar partisini paramparça edecekler, Özal'ın Anavatan Partisi'nin, Demirel'in Adalet Partisi'nin başına gelenler, AK Parti'nin de başına gelecekti.
Rahmetli Özal nasıl Çankaya'da yalnızlığa mahkûm edildiyse, Erdoğan da yalnız bırakılacaktı.
Bahçeli'nin ve Cumhur İttifakı'nın önemini unutan, Türkiye'ye en büyük kötülüğü yapar...