MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’nin oyununu bozdu.
CHP, FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması için TBMM'de araştırma komisyonu kurulmasını talep etti. Bahçeli ise “15 Temmuz’un siyasî ayağının ortaya çıkarılması” çağrısı yapıyor.
Fark nerede?
CHP, 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi için “kontrollü darbe, tiyatro” sulandırmasını/saptırmasını devam ettiriyor. “Siyasî ayak”tan kastı, 17/25 Aralık 2013 öncesine ait. Bu döneme, “darbeye hazırlık aşaması” deyip, AK Parti iktidarını “siyasî ayak” olarak damgalamanın peşinde.
Hâlbuki yargı ve devlet kurumları, Paralel Devlet Yapılanması (PDY) ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) nitelemesini 2014’ten sonra yaptı.
7 Şubat 2012 MİT krizinden itibaren de (Gezi kalkışması, 17/25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimi, MİT tırlarının durdurulması) bu ihanet yapısı ile en büyük mücadeleyi Erdoğan verdi.
Bu mücadelede CHP, Erdoğan’ın yanında yer almadığı gibi hep FETÖ’ye destek ve yardım çabaları içerisinde oldu.
Ve asıl önemlisi, 15 Temmuz darbe girişimi diye bir ihanet var.
İşte Sayın Bahçeli, “bu darbe girişiminde yer alan askerlerin çoğu yakalandı ama onlara cesaret veren, söz veren, onlarla işbirliği yapan siviller nerede?” diye soruyor.
Darbe girişiminin siyasî ayağının ortaya çıkarılması çağrısı yapıyor.
Ve önemli bir hatırlatması var:
Yapılmış darbelerin; 27 Mayıs’ın, 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün siyasî ayaklarını biliyoruz. Darbe hükümetlerinde kimlerin bakanlık yaptığı belli. Ama 15 Temmuz başarılı olamadığı için onun siyasî ayağı ortaya çıkarılmadı.
Bahçeli, “müebbet hapis cezası almış Silivri ve Sincan cezaevlerinde bulunan askerler başarılı olsaydı, hükümeti kimle kuracaklardı? Cumhurbaşkanları kim olacaktı, başbakanları kim olacaktı? Yurtta Sulh Konseyinin unsurları kimler olacaktı? Bunlar hangi partide varsa ortaya çıkartın diyoruz…” diye sesleniyor.
CHP, “FETÖ’nün siyasi ayağı Meclis’te araştırılsın” derken buna hiç değinmiyor. Derdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedefe koymak. CHP’nin komisyonda ısrarı, kendisine yönelik “FETÖ, 30 Mart 2014 seçimlerinden itibaren Kılıçdaroğlu ile birlikte yol aldı” gerçeğini perdelemek…
Tıpkı, 17/25 Aralık için Yüce Divan talebi gibi bir yıpratma ve saptırma hamlesi…
Bahçeli gayet net söylüyor: “Bu milletvekili işi değil. Yargıya başvuracaksınız, savcılar harekete geçecek. Savcılar gidecek cezaevindeki komutanlara, ‘Bize sivilleri anlatın kimler bunlar’ denilmelidir. Bunu niye sormuyorsunuz? TRT spikerine o metni okutanın kim olduğunu niye sormuyorsunuz? 15 Temmuz’un arkasında bir Yurtta Sulh Konseyi var. Bunların içerisinde darbeyi yapan askerler olduğu gibi darbecilerle hareket eden siviller, bürokratlar olabilir. Darbe başarılı hale gelirse de ülkeyi yönetecek bir yönetim kadrosunun bulunması lazım. Şimdi böyle bir durumu biz araştırıyoruz.”
MHP liderinin çok önemli bir çağrısı da Kılıçdaroğlu’na yönelik:
“Kılıçdaroğlu ‘AKP’de 120-180 arasında ByLock’çu vekil var’ diyor. Şu ByLock’çuları savcılığa götür ver, eğer vermiyorsan biz sana suç duyurusunda bulunacağız; ‘gel tıpış tıpış ayaklarınla ver’ diyeceğiz.”
Asıl soru çok net:
15 Temmuz gerçekleşseydi Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar kimler olacaktı?”