MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Cumhur İttifakı konusunda, son günlerde yoğunlaşan “AKP ile MHP arasında soğukluk var” iddialarına net ve samimi bir cevap verdi. Bahçeli, “Böylesi açık tavır ve tercihi, muhataplarımızdan da beklemek en tabii hakkımızdır” dedi.
İçte/dışta belli odakların Cumhur İttifakı’ndan çok rahatsız olduklarını biliyoruz. Bölücü terör örgütü PKK’nın siyasî kolu HDP ile yapılmış bir ittifakı övenler, AK Parti ile MHP’nin birlikte hareket etmelerinden rahatsız oluyorlar.
Bu mihraklar, Cumhur İttifakı’na saldırmak için bekledikleri fırsatı iki gelişmede buldular.
Birincisi, Erdoğan’ın “Türkiye İttifakı” çağrısı yapması.
İkincisi, Bahçeli’nin seçim sonuçlarını açıklarken Meclis üyesi oranlarından yola çıkarak oylarının yüzde 18.81 olduğunu söylemesi.
CHP-İP- SP ve HDP ittifakı ve onlara medyada destek verenler; “Erdoğan MHP’yi terk edecek” tezviratına başladılar.
Hâlbuki Erdoğan, “beka meselelerinde Türkiye İttifakı” dedi. Özellikle de bu partilere oy veren seçmenlerin, yönetici zihniyetlerinden koparılması gerektiğini söyledi.
Kaldı ki daha 5 gün önce Kızılcahamam’da yaptığı konuşmada Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Oy oranları üzerinden baktığımızda AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın tartışılmaz bir başarısı vardır. Bu vesileyle Cumhur İttifakı içinde birlikte mücadele verdiğimiz MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'ye, ekibine ve tüm MHP'li kardeşlerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Beka tehditlerini hep beraber göğüslememiz gerekiyor. Gün hep birlikte Türkiye olma günüdür. Gün 82 milyon olarak tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenme günüdür. Cumhur İttifakı ortak paydanın lokomotifidir, en büyük temsilcisidir.”
Sayın Cumhurbaşkanı; Türkiye İttifakı söyleminin, Cumhur İttifakı’na alternatif olmadığının, bilakis Cumhur İttifakı’nın, Türkiye İttifakı’nın lokomotifi olduğunun altını çizmektedir.
Sayın Bahçeli, belki de son günlerde dozu artırılan “MHP ile ittifak, AK Parti’ye zarar verdi” fitnesinin, kendilerinin tepkisi kadar muhataplarından da tepki görmesi gerektiğinin hatırlatmasını yapıyor.
Bakınız, AK Parti ile MHP arasına fitne sokmak için gerçekten bir düğmeye basıldı.
Önce, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sözcüsü gibi yazan Fehmi Koru topa girdi. 15 Nisan’da “İktidar kendisine yeni müttefik aramalı” başlığı ile şunları yazdı:
“(AK Parti kadrolarının) bundan sonra asıl düşünmesi gereken, ittifak için altlarını oyan MHP’den daha az zararlı -hatta eski güzel günleri canlandırmaya da yarayabilecek- bir müttefik bulmak olmalı.”
Kim bu müttefik? Gül ve Davutoğlu’nun kurmaya çalıştığı yeni parti…
Üç gün önce de İYİ Parti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Cihan Paçacı, fitne kazanına odun taşıdı:
“AK Parti bu ittifaktan zarar görüyor ve görmeye de devam edecek. MHP'nin Cumhur İttifakı'ndan ayrılacağını düşünmüyorum. İttifak bozulursa AK Parti tarafından bozulur…"
Evet, tam da Sayın Bahçeli’nin dediği gibi, CHP-İP-HDP ittifakının zemini genişletilmeye çalışılırken, Cumhur İttifakı’na yönelik bilinçli ve organize saldırıların varlığı gizlenemez hale gelmiştir.
Cumhur İttifakı, 31 Mart seçimleri öncesi “Kürdistan’da kazanacağız, Türkiye tarafında da AK Parti ile MHP’ye kaybettireceğiz” diyenlerle işbirliği yapanlara karşı millî onurun, milli hassasiyetin ittifakıdır ve 15 Temmuz direnişinin ruhudur.
Sayın Bahçeli’nin dünkü hatırlatması ile bitirelim:
Cumhur İttifakı sadece MHP ve AK Parti’nin ortaklığı değil, Türk milletinin takdiri, tercihi, tebriki, ümit ve ufuk bayrağıdır.