Sayın Bahçeli gayrı milli unsurların kimyasını bozdu çıkışıyla.
Sadece kimyasını değil, 2019 üzerinden oyun planları kuran malum odakların oyunlarını da bozdu.
Dediği şey gayet açık: “Biz, aday olması halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı koşulsuz destekleme kararı aldık.”
Devletin ve milletin bekası adına Bahçeli’nin sergilediği bu tavır her türlü takdirin üstündedir.
Bahçeli’nin yaptığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın şahsında devletine ve milletine sahip çıkmaktan ibarettir.
Devletin ve milletin bekasının tehdit altında olduğu bir süreçte Bahçeli’nin takındığı bu şeffaf ve yiğit tavrı CHP’nin başını çektiği malum eski Türkiye bloğunun eleştirmesi anlaşılabilir bir şey.
Lakin geçmişte AK Parti’nin çatısı altında Erdoğan sayesinde çok önemli makamlara gelen bazı zevatın Bahçeli’den duyduğu rahatsızlık turnusol işlevi görmüştür.
Onların iddialarının asılsız olduğu da milletimiz tarafından biliniyor.
Bahçeli’ye iktidar sevdasıyla hareket ettiği suçlamasında bulunan o FETÖ muhibbi siyasetçi artıkları nedense 7 Haziran’dan sonra Bahçeli’ye Başbakanlık teklifinde bulunduklarını unutuyorlar.
Ama milletimiz hiçbir şeyi unutmaz.
Malum odakların Bahçeli’ye duydukları derin hıncın sebebi malum.
Bahçeli’nin 15 Temmuz’da takındığı yiğitçe tavır ve sonrasında 15 Temmuz ruhu doğrultusunda ete kemiğe büründürdüğü milli ve yerli siyaset, dışarda imal edilen ve içerde icraya koyulan oyunları bozmaya yetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sahip çıkmanın gerçekte bu ülkeye sahip çıkmak anlamına geldiğini bilen Bahçeli’nin bu tavrı, ne MHP’yi işlevsizleştiren bir olgudur ne de MHP’yi Ak Parti’ye dönüştüren...
***
16 Nisan oylamasıyla yeni bir sistem kabul edildi.
Hem o sistemin hem de 15 Temmuz ruhunun kaçınılmaz kıldığı bir saflaşma var.
Milli ve yerli güçlerin ittifakı o birilerinin iddia ettiği koalisyon iddialarının çok ötesinde bir anlama sahiptir.
İttifak ile koalisyonu aynı görenlerin 15 Temmuz ruhuyla birlikte oluşan yeni sistemi anlamadıkları ortada.
Pensilvanya ayarlı eski Türkiye artıklarının Erdoğan’ı alaşağı ederek nasıl bir Türkiye oluşturmak istedikleri sır değil.
Bu unsurların arkasında hangi dış güçlerin olduğu da ayan beyan ortada.
2019 kesin bir hesaplaşma yılı.
Erdoğan liderliğindeki milli ve yerli bloğun kazanması halinde her şeylerini kaybedeceklerini bilen bu güdümlü çevreler o yüzden kirli yöntemlerle saldırılarını sürdürüyorlar.
Bu çevreleri bir bakıma takdir ediyorum.
Zira onlar saflarını mertçe belli etmiş durumdalar.
Saflarını mertçe belirlemeyenlerin, dikensiz bahçelerde namertçe şahsi iktidar devşirmeye kalkışanların, en fenası bunu yaparken eski Türkiye artıklarının üzerinde siyaset yaptığı sosyolojiye göz kırpanların nezdimizde zerre kadar kıymeti harbiyeleri yoktur.
Sorulduğunda hâlâ AK Partili olduklarını söyleyen, ama Cumhurbaşkanı’mızın deyimiyle son 3 yıldır liderimize, partimize ve hükümetimize yönelik alçakça saldırılar karşısında susan, ama yeri geldiğinde malum lobiyle aynı karenin içine kendilerini yerleştirmekte sakınca görmeyen, onlarla aynı ağzı aynı adavetle kuşanan zevatın ne yapmaya çalıştığını biliyoruz elbet.
Cumhurbaşkanı’mız grup toplantısında söylenmesi gerekenleri açıkça ve mertçe söyledi.
Artık herkes konumunu tıpkı Bahçeli gibi mertçe netleştirmeli.
Başkalarına gül, bize gülle atanlarla işimiz olmaz bizim.
Sahi soruyorum: Madem AK Partilisiniz, Bahçeli’nin liderimize sunduğu koşulsuz destek sizi niye rahatsız ediyor?
Madem AK Partilisiniz, tıpkı Bahçeli gibi mertçe çıkın Erdoğan’ın adaylığının koşulsuz arkasında olduğunuzu deklare edin ki şahsınız üzerinden fitne oluşturmaya çalışanların hevesleri kursaklarında kalsın.
Çıkıp şöyle deyin mesela: “Bizim üzerimizden liderimiz Erdoğan’ın şahsında partimizin içine yapmayı planladığınız hamlenin farkındayız. Cumhurbaşkanı adayımız Erdoğan’dır. Hepimiz Erdoğan’ın arkasındayız.”
Bunu demeyen/diyemeyen hiç kimseyi geçmişte partimizin içinde unvanı ve makamı ne olursa olsun kendimizden bilmeyiz.
Bahçeli kadar mert ve şeffaf olamayanların AK Partililik iddiasına kim inanır?
Hem AK Partiliyim deyip hem de Bahçeli gibi net bir duruş sergilemeyenlerin AK Parti aidiyetiyle konuşma maskaralığına da son verilsin artık.
Bahçeli kadar mert olun da öyle konuşun!