Polenlerin havada uçuştuğu bugünler astım hastası ve alerjik bünyeliler için zor bir dönem. Ama basit önlemle hayat standartlarını yükseltmeleri de mümkün.
İlkbaharın vazgeçilmezlerinden biri de bu aralar sıkça gördüğümüz havada oradan oraya uçuşan polenler. Doğanın, canlıların yenilenişine tanık olduğumuz bir dönem ilkbahar. Hayatın her sene kendisini yenilediğinin en somut kanıtlarından biri de baharın olmazsa olmazı polenler... Amaçsızca savrulduğunu düşündürse de bize, hepsinin belli hedefi var aslında... Hedef ve güzergah aşağı yukarı belli, doğadaki her şey doğal döngüsünde ilerliyor ama ne hava ne de insanlar artık eskisi kadar doğal olmadığından, doğal olaylara verilen reaksiyonlar da artık eskisi kadar doğal olamıyor.
Bazılarının ilkbaharda hiç fark etmediği polenler bazı bünyelerde bahar dönemini kabusa çevirebiliyor. Eskiden doğal hava kirliliği sebebi olan polenlere karşı insanlar daha iyi direnç gösterebilirken artık dünya atmosferinin her geçen gün daha çok kirlenmesi ve insan vücudunun giderek daha düşük dirençli hale gelmesi sebebiyle polenler bile insan sağlığı için ciddi tehdit oluşturabiliyor. Maalesef Türkiye’de 4 milyon astım hastası olduğu tahmin ediliyor. Geçtiğimiz hafta Dünya Astım Günü sebebiyle Sağlık Bakanlığı’ndan gelen açıklama bu yönde. Özellikle kıyı şeridi ve büyük şehirlerde yaşayan insanlar için astım çok ciddi bir tehlike. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde kronik astım hastalarının sayısı 2002’de 150 milyonken 2011’de bu rakam 235 milyona ulaştı. Rakam özellikle çocuklar arasında artıyor. Önümüzdeki yıllarda doğacak her çocuğun astım hastası olma riski de giderek yükseliyor. Bu durum hamilelik döneminde artan sigara kullanımıyla tetikleniyor, hatta bu belki en önemli etkenlerden biri. Fakat atmosferde her geçen gün artan kirliliğin payı da yadsınamaz. Sadece astım da değil, insan bünyesi artık daha alerjik. Pek çok insanın değişik maddelere alerjisi var ve bu alerjilerin tedavisi de çok kolay değil...
Astımla yaşamayı öğrenebilmek ve astımlılara hayatı kolaylaştırabilmenin tek yolu, onlara temiz hava sağlayabilmek. Nüfusun ve yerleşimin az olduğu ormanlık alanlarda bu hastalıkların görülme sıklığı azaldığına göre ortam koşulları, astım ve alerjik bünyeler için çok önemli.
EN İYİ HAVA YAĞIŞLI GÜNLER
Özellikle ilkbaharda ortaya çıkan polenler onların yaşam standartlarını ciddi anlamda düşürüyor. Yine yüksek basınç da astım hastaları ve alerjik bünyeler için hayatı kabusa çevirebiliyor. Çünkü atmosferde yüksek basınç merkezinin oluşması, atmosferin kararlı bir yapıda olmasına, düşey hareketlerin minimuma inmesine, hatta durmasına, kirlilik kaynağı çevresinde havanın çökmesine ve solunumun güçleşmesine neden olabiliyor ve böylelikle astım hastalarının en istemediği hava şartları oluşuyor. Onlar ve alerjik bünyeler için hayat böyle günlerde daha çok zorlaşıyor. Çoğu insanın aksine astım hastalarının ve alerjik bünyelerin en sevdiği havanın yağışlı günler olduğunu da söylemeden geçemem. Çünkü polen ve hava kirliliğinden geçici de olsa yağış anında kurtulmak mümkün. Yani yağışın devam ettiği süre boyunca hava, kirlerinden arınır ve herkes daha rahat ve temiz bir soluk almış olur. Astım hastaları ve alerjik bünyeler, yüksek basıncın olduğu, kirliliğin çöktüğü ve polenlerin uçuştuğu günlerde evlerini havalandırmamaları, camları açmamaları, dışarıya çıkarken, mutlaka gözlük kullanmaları hatta mümkünse solunum yollarını kapatan maske takmaları, eve hava filtreli klima almaları, arabalarına polenden koruyucu klima taktırmaları küçük ama hayat standartlarını yükseltici önlemlerden birkaçı olabilir.
GECELER HALA ÇOK SOĞUK
Okurlarımdan Ayça Şentürk (41), gece havanın ne zaman ısınacağını sormuş. Bahar ayları hep böyledir. Baharların en karakteristik özelliklerinden biri bu aslında. Bir gün güneşli, bir gün yağmurlu, gündüz sıcak gece soğuk olabilir, baharlarda bu çok normaldir. Nitekim dün güneşliydi, bugün hava yağmurlu ve serin. Bakmayın aylardan Mayıs, güneşin tepede ve gök yüzünün pırıl pırıl olduğu günlere... Geceler yine serindir bu dönemde. Mayıs ayı boyunca da gündüz hava ne kadar ısınsa da geceler serin geçmeye devam edecek. Siz siz olun, bu ay kışlıkları tam olarak kaldırmayın. Özellikle gece ceketler, hırkalar olmadan kendinizi dışarı atmayın. Adı üstünde bahar bu, bir geçiş dönemi işte. Havai atmosfer bize canı istediğinde kışı, canı istemediğinde yazı hatırlatacaktır haberiniz olsun...